Perihan Koca: İklim Kanunu değil ticaret sözleşmesi

‘Türkiye'nin ilk iklim yasası’ olarak pazarlanan ancak sivil toplumun kamu yararı taşımadığı, halk sağlığını önemsemediği, iklim krizini sadece sermaye dostu piyasa mekanizmalarına indirgediği gerekçesiyle eleştirdiği eleştirdiği İklim Kanunu Teklifiyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
AKP milletvekillerinin hazırladığı ve 26 Şubat’ta Çevre Komisyonu’ndan geçen teklif, yasalaşması için ilerleyen günlerde TBMM Genel Kurulu’na sunulacak.
bianet’e konuşan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi, DEM Parti Mersin Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Perihan Koca, yasanın hazırlanış sürecine dahil edilmediklerini belirterek tepki gösterdi.
İklim krizinin milyonları ilgilendiren bir konu olduğundan bahseden Koca teklifin “tepeden inme vaziyette” önlerine getirildiğini anlattı.
Teklif komisyona gelmeden önce toplantılar yapıldığını, bu toplantılardan haberdar edilmediklerini söyledi.
“Karşımızda sadece sermaye gruplarıyla görüşülüp önümüze getirilen bir kanun teklifi var. 25 Şubat’ta İklim Değişikliği Başkanlığı bize briefing (özet) toplantısı yaptı. Bu anlamda teklif nedenlerini, sonuçlarını, etkilerini konuşamadığımız bir şekilde önümüze sunuldu. 26 Şubat’ta da Çevre Komisyonu’nda önümüe getirildi. Oy çokluğuyla da geçirildi. Şimdi de görüşülmesi için TBMM Genel Kurulu’na gelecek.”
“Sermayeye doğayı tahribat hakkı veriyor”
Koca teklifteki maddeleri eleştirdi. İklim krizine dair kaygıları, teklife sokulan ‘yeşil vizyon’ ve ‘yeşil kalkınma’ ifadeleriyle ‘makyajlı bir şekilde’ örtmeye çalıştıklarını belirten Koca şöyle konuştu:
“Doğayı ve ekosistemi değil de sermayeyi merkeze koyan bir kanun görüyoruz. Kanunda iklim kriziyle mücadeleye ve doğanın korunmasına dair herhangi bir şey yok. Avrupa Birliği’nin ‘yeşil düzen’ dediği sisteme entegre olan, ataerkil bir piyasa alanı yaratma hedefi olan bir yasa bu.
Emisyon Ticaret Sistemi’ni merkeze koyan, karbon salınımlarının alım satımının gerçekleştiği, ticaret sisteminin donanımını ayrıntılandıran, karbon ticaretini iklimle mücadele olarak önümüze koyan bir anlam ifade ediyor.
İklim meselesiyle ilgili hükümetten asgari düzeyde beklenen birçok şey bu kanunda yok. Sera gazı emisyonlarını azaltacak herhangi bir önlem, somut bir adım yok. Karbon salınımının temel sebebi olan fosil yakıttan çıkışa dair bir eylem planı yok. Madenciliğe dair bir eylem planı yok. Orman yıkımlarını ağaç kesimlerini gören bir eylem planı yok.
Tümüyle, sermayenin önünü açan, sermayeye doğayı tahribat hakkı veren, şirket sahiplerine ve sermaye gruplarına atmosferi yasal olarak dilediği kadar kirletmesini teşvik eden, kirletme meselesi parasal yaptırımla karşılanacakmış gibi bize pazarlayan bir ticaret sözleşmesi karşımızdaki.”
“Doğa katliamına iklim değişikliğiyle mücadele diyorlar”
Koca, yasa teklifi TBMM’den geçerse sermayenin ‘yeşil bir boya altında iklimle mücadele eden mekanizmalar’ olarak önlerine geleceğini anlattı.
“Cengiz Holding patronu Mehmet Cengiz gibi isimler İklim Kanunu adı altında denetleme ve danışma kuruluna dahil edilecek” diye konuştu. İklim kriziyle yanlış bir şekilde mücadele edildiğini ifade etti:
“İklim değişikliğiyle mücadele etmek için ülkenin enerji sektörüne dair somut eylem planlarının olması gerekiyor. Kömür üretimine dair somut eylem planlarının olması gerekiyor. Ama AKP, baktığımızda doğa katliamını, maden vahşetini daha da tetikleyecek bir yasayı iklim değişikliğiyle mücadele olarak getiriyor.
İklim savunan maddeler kanun teklifinde yok. Sermaye içinde inanılmaz boşluklar var. Bu yasa kuraklıkla, sulak alanların yok edilmesiyle, yangınlarla, iklim değişkliğiyle mücadele etmeyecek. Tam tersine iklim krizini derinleştirecek sermayenin çıkarları koruyacak.
“Yasaya karşı bir eylem hattı oluşturulmalı”
Koca, muhalefetin yasaya karşı acilen bir eylem hattı oluşturması gerektiğini söyledi.
Yurttaşların yasa hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini savundu. Koca ayrıca toplumun ses yükseltmesini beklediklerini ifade etti.
“Bu sayede etkili bir muhalefetin yolunu açabiliriz” diye konuştu.

‘İklim Kanunu Teklifi’ TBMM'de kabul edildi
(HA)