ENGLISH KURDÎ
Ana Sayfa
biamag
Haberler Yazarlar Galeriler Dosyalar Kitaplık
Ara
Kategorileri GösterKategorileri GizleKategoriler
ENGLISH KURDÎ
Ara Ana Sayfa
bianet-Bağımsız İletişim Ağı
Menü GösterMenü Gizle
bianet biamag english kurdî
BÖLÜMLER
Haberler Yazarlar Özel Dosyalar Projeler Kitaplık Galeriler Sitede Ara
KATEGORİLER
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter Youtube Instagram RSS E-bülten
KURUMSAL
Hakkımızda İletişim KVKK Politikası Gizlilik Sözleşmesi
Serdar M. Değirmencioğlu
Sayfa 2
2009'da Bankalar ve Toplum: Daha Nice Özür Gerek
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'dan
2009'da Bankalar ve Toplum: Daha Nice Özür Gerek
Cep telefonlarına gönderilen kısa mesajlar durmuyor. Bankaların oyunları sürüyor. Madem bankaların topluma epey oyunu var, toplumun da bir oyun planı olması gerekmez mi?
6 Şubat 2010
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
Keşke Olmasaydı: Yine Maraş, Yine Çamaşır Suyu
TV24'teki "Keşke Olmasaydı", TRT'nin skandal "belgeseli" Şahların Labirenti'ndeki kurguya benzer bir kurgu taşıyor. Şahların Labirenti'nde, özenle dizilmiş taşlarla izleyiciyi pek düşündürmeden bir noktaya çıkarmak hedeflenmişti. Labirente soldan taşlar da döşenmişti ki, yapım yansız görünsün ve daha inandırıcı olsun.
23 Ocak 2010
342, 37, 318 ve 2010...
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'dan
342, 37, 318 ve 2010...
Gazzeli çocuklar için ağlamayı ama kendi ülkesinde çocuklara yapılanlara ses çıkarmamayı marifet saymaktan vazgeçenler; Arif Akkaya'nın deyişiyle, başını kuma gömmekten vazgeçenler de olmalı...
9 Ocak 2010
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
Marina Hakkındaki Haberlerin Dayanılmaz Bayağılığı
Marina daha 15 aylıkken bir yangından kurtulmuş. Türkiye'de yaşadığı için çocuklara hiç yakışmayan törenler yaşamış, marşlar ezberlemiş, hatta bu marşları ezberden okumuş. Sonra sözde gazetecilerin diline, kötü gazetelerin haberlerine düşmüş. Marina, yok olmak üzere bir azınlığın daha 11 yaşındaki bir üyesi.
25 Aralık 2009
Kat Kat Engel ya da Kat Kat Hak
ÇHS'NİN 20. YILI
Kat Kat Engel ya da Kat Kat Hak
Her çocuk kendisini ilgilendiren uygulamalarda görüş belirtme hakkına sahiptir ve yaşı ilerledikçe, kendi yaşamı üzerinde daha fazla söz sahibi olma hakkına sahiptir. Ama şu anki durum "tersten katılım" olarak adlandırılabilir.
28 Kasım 2009
Çocuklar Kurban Kesiminden Uzak Tutulmalı
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
Çocuklar Kurban Kesiminden Uzak Tutulmalı
Çocuklar hiçbir şekilde kurban kesimini izlememeli ve izlemeye zorlanmamalı, toplu kesim yerlerinden uzak tutulmamalı, kurbanlık hayvanla sıcak temas ettirilmemeli.
26 Kasım 2009
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
Sabiha Gökçen'de Ne Var Ne Yok?
Büyük sözler edildikten bir hafta kadar sonra açılan yeni terminalde yolcular tozlu ortamlardan geçip, bir hatta iki saatlik gecikmelerle uçağa binebildiler. Onlardan biri, bekleme salonunda maket bıçağı başlığı bulan yolcuydu. Bulduğu başlık cebinde, diğer yolcularla birlikte uçağa bindi.
21 Kasım 2009
İlhan Erdost’a Türküler Söyleyelim!
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
İlhan Erdost’a Türküler Söyleyelim!
İlhan Erdost, 7 Kasım 1980'de Mamak'ta öldürüldü. O, Türküler ve Alaz'ın babasıydı. O, Gül Erdost'un "gülen gözlerinin içinde yaşadığı" İlhan'ıydı. O, ağabeyi Muzaffer Erdost'un ayrılmaz parçasıydı. O da, 12 Eylül öncesi ve sonrasında caniler tarafından öldürülen nice insan da bizim ayrılmaz parçamızdı. Onlardan ayrılmamız bizleri de öksüz, bizleri de kırık, bizleri de eksik bıraktı.
14 Kasım 2009
Bir Keyfiyet Düzeni: Metrobüs
KENT
Bir Keyfiyet Düzeni: Metrobüs
Metrobüs düzeni, planlama aşamasından bugüne, sosyal psikoloji dersi ile gerçeküstü bir film arasında gidip geliyor. Hak gibi kavramlar ise yok. Engellilerin toplu taşımdan yararlanma hakları olabilir ama bu metrobüs düzeninde geçmez.
31 Ekim 2009
Bak Postacı Gidiyor, Moto Kurye Geliyor...
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
Bak Postacı Gidiyor, Moto Kurye Geliyor...
Mahallede yürüyen ve gördüğü çocukları tanıyan bir postacı, neoliberal kafalar için "çağ dışı" ve ekonomik değeri olmayan bir nostalji. Postacının zamanla yarışması ve rekabet edeceği şirketler olması gerekiyor. Postacının koşması, rakiplerini geçmesi ve her zaman daha çok posta taşıyabilmesi gerekiyor.
10 Ekim 2009
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
İki Dünyada Birden Rahat Etmek
Başkaları i-Pod, MP3 gibi pahalı araçlar kullanıyorlarsa, onlar da kullanacak. Ama İslam'a uyumlu olarak. Onlar, iki dünyada birden çok rahat etmeye niyetliler. Bu niyetin halka maliyeti konusunu ise çok iyi düşünmek gerek.
15 Ağustos 2009
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'NDAN
Çocuklar Tütünü de Dumanını da İstemiyor
Adları ve iddiaları ne olursa olsun, sigara şirketlerinin topluma zarar vereceği ve bu zarardan önemli bir payın çocuklara düşeceği ortada. Sigara bağımlılığının yayıldığı toplumlarda henüz doğmamış çocuklar bile sigaradan zarar görüyor.
1 Ağustos 2009
"Andımız" Tartışması: Yanlış Her Gün Yinelense de Yanlıştır
MİLLİYETÇİLİK
"Andımız" Tartışması: Yanlış Her Gün Yinelense de Yanlıştır
Rum, Ermeni, Kürt, Süryani, Arap ya da başka bir etnik kimlikten bir öğrenciye her gün okulda ben “Türküm” dedirtmek akıl dışıdır.
6 Haziran 2009
23 Nisan'da Çocuklara Zarar Vermek
ÇOCUK HAKLARI
23 Nisan'da Çocuklara Zarar Vermek
"Çocuk Bayramı" bundan sonra pekala polisin çocukların başına dipçikle vurduğu; çocukların disiplin diye dondurularak kutlamalarda tutulduğu; rap rap yürütüldüğü bir "bayram" olarak kutlanabilir.
27 Nisan 2009
S. DEĞİRMENCİOĞLU'ndan
Benim Sevgimden Sana Ne Banka!
Sevginin sınırı yok ya, kampanyanın da sınırı yok. 13 Şubat'a dek "sevgilinize, annenize, çocuklarınıza, takımınıza, tüm sevdiklerinize mesaj yazın" diyor bankam... Sana ne be banka, sana ne!
14 Şubat 2009
S. DEĞİRMENCİOĞLU yazdı
Okulun Adı Yaşamaktır
Bir oturuşta bir değil, yedi okula birden "şehit" isimleri verebilirler. Kars Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nün 2007’de yaptığı gibi. Okulların adları neşe olsa, kahkaha olsa, kiraz olsa acep kötü mü olurdu? Okulun adı yaşamak olamaz mı?
24 Ocak 2009
S. DEĞİRMENCİOĞLU'ndan
Maraş Katliamı: Unutuyoruz, Unutturuyoruz, Unutuluyor...
Bir katliama maruz kalanlara sunulan şefkat ve anlayış ancak bu kadar. Onlara yapılanlar değil; göçmeleri Maraş’ı “sevimsiz” kılmış. “Unutmak ille de unutmak” diyenler bol, sesleri gür, sırtları ise güçlü.
27 Aralık 2008
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'ndan
Önce Adalet!
“Adalet yerine ibadet” ne demek? Ya da adalet yerine keyfiyet, zerafet, nezaket, hatta şehadet koymak? Bunlar düpedüz cehalet. Zor zamanlardayız. Bir oraya bir buraya savrulanlar her yerde.
8 Kasım 2008
S. DEĞİRMENCİOĞLU'ndan
Cumhuriyet Bayramı’nın Cumhuruna
Cumhuriyet Bayramı, Zafer Bayramı, her “milli gün” dolayısı ile düzenlenen militarizm dolu stadyum törenleri yetmezmiş gibi, şimdi ipin ucunun bırakıldığı halk kutlamaları düzenleniyor.
1 Kasım 2008
S. DEĞİRMENCİOĞLU'ndan
AKP Penceresinden Çocuklar Pek Görünmüyor
AKP yeni hükümetini kuralı bir yılı geçti. O zamandan beri çocuk hakları savunucuları olarak herhangi bir hükümetten olacağı gibi, AKP'den de çocukların haklarına uygun politikalar ve uygulamalar geliştirilmesini, çocukların yararının düşünülmesini bekliyoruz.
5 Eylül 2008
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU anlatıyor
Eski Şarkılarla Yeni Gündem
Anayasa Mahkemesi kararını verince ertesi günkü gazete başlıklarını tahmin etmeye çalışıyorum. Başbakan konuşacakmış. Zorunlu, televizyonun sesini açacağız. Dinledikçe arkadaş nakaratı söylüyor; biz de katılıyoruz: "Palavra, palavra, palavra."
2 Ağustos 2008
ÖSS'nin ardından
Baba Beni Yarış Atı Yap!
Ben her attan daha hızlı koşan bir yarış atıyım. Daha hızlı soru çözerim, daha çok soru çözerim, testleri yalamadan yutarım. Yarıştıkça daha da yarışasım gelir. Ben dershane çarkının yıldızıyım.
16 Temmuz 2008
DEĞİRMENCİOĞLU eleştirdi
Holding Gazetelerine Slogan Önerisi: Hep Bana, Hep Bana!
Eskiden gazeteler başsayfaya nasıl bir gazete olduklarını yazarken pek özenir, bezenirlerdi. Dış katkıda bulunanların emeğini karşılıksız bırakan, beleşsever holding gazeteleri için uygun bir tane buldum: Hep Bana Hep Bana!
17 Mayıs 2008
23 Nisan Ne Bayramıydı Demiştiniz?
S.DEĞİRMENCİOĞLU'nun yorumu
23 Nisan Ne Bayramıydı Demiştiniz?
Bu nasıl bir Çocuk Bayramı ki, çocukların ne istedikleri hiç düşünülmüyor? 23 Nisan'da gerçekten çocuklara uygun, çocuklara yakışan bir bayram yaşayıp yaşamadıkları sorusu hemen hiç sorulmuyor. Sormak zamanı hâlâ gelmedi mi?
22 Nisan 2008
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU yazdı
Kırılganı Kırmak Marifet mi?
Özdamar Almanya’da öldü. İddialara göre, sorumlular polis. Olay Almanya’da yaşandığından medyada yazan bol. Festus Okey öldürüldüğündeyse yazan pek olmadı. İnsan kırılgandır. Kırılganı kırmaksa marifet değil suçtur.
3 Nisan 2008
S. DEĞİRMENCİOĞLU'nun yorumu
Asıl Tehlikelerin Yanında Bu Tutuklamalar Nedir ki?
Ergenekon operasyonuyla ilgili yayın yasağını gerçekten umursayan bir yayın organı var. Yeniçağ gazetesi. Ülkeyi kuşatan dış güçlerin yarattığı tehlikeler dururken, Gladio, Susurluk, Ergenekon, derin devlet, suikast, ne önem taşıyabilir?
30 Ocak 2008
SERDAR DEĞİRMENCİOĞLU'nun yorumu
Çikolata Kıvamında Godiva Haberleri
Bir büyük şirketin bir diğer büyük şirketi büyük paralara alması, manşetlere dek yansıyan, çikolata kıvamında bir sevinç furyası yarattı. Ürünleri parayla satın alınan, yani tüketici ilişkisi kurulan bu büyük şirketin neresinde “biz” olabilir ki?
5 Ocak 2008
Çıplak Kadın Fotoğraflarının İşlevi Ne?
Sayın Sazak, Milliyet Web sitesinde neden bu kadar çok büyüleyici defile, sıcak anlar, dünyayı yerinden oynatan kadınlar ve çok sayıda az ya da çok çıplak kadın kareleri yer alıyor? Bu fotoğraflar Milliyet gazetesi açısından ne işlev görüyor?
23 Haziran 2007
Çıplak Kadın Fotoğraflarının İşlevi Ne?
Sayın Sazak, Milliyet Web sitesinde neden bu kadar çok büyüleyici defile, sıcak anlar, dünyayı yerinden oynatan kadınlar ve çok sayıda az ya da çok çıplak kadın kareleri yer alıyor? Bu fotoğraflar Milliyet gazetesi açısından ne işlev görüyor?
23 Haziran 2007
Gençler İçin Bir Şablon
19 Mayıslar, törensi anlar ve şişirme şenlikler bir yana, gençlere yönelik pek de içeriği olmayan günler olduğu için gençlere özel bir şey yapmak istedim. Türkiyedeki uygulamalar yakından incelenerek hazırlanan, gençlere yol gösterebilecek bir şablon...
19 Mayıs 2007
Gençler İçin Bir Şablon
19 Mayıslar, törensi anlar ve şişirme şenlikler bir yana, gençlere yönelik pek de içeriği olmayan günler olduğu için gençlere özel bir şey yapmak istedim. Türkiyedeki uygulamalar yakından incelenerek hazırlanan, gençlere yol gösterebilecek bir şablon...
19 Mayıs 2007
Acıyı ve İnsanı Görememek...
Dinkin katledilişini 20 Ocak gazeteleri manşetlerinde tam da zihniyetlerini yansıtır şekilde verdiler. Az ya da çok fanatik ve dogmatik olan gazetelerin manşetlerinde insan, acı ve kayıp yoktu. Bu gazetelerin manşetlerinde, ihanet, komplo, tuzak vardı.
22 Ocak 2007
Sayfa Başına Git