Halk TV 'bilirkişi' davasında beraat kararı

Halk TV'den Suat Toktaş, Seda Selek, Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Kürşad Oğuz bugün 'bilirkişi' davasında ilk kez hakim karşısına çıktı.
İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma 9.30'da başladı. Adliyede ayrıca İstanbul Barosu yöneticilerinin yargılandığı dava da vardı. Polis, protestoların yapıldığı C Kapısı önündeki meydanı kapattı.
Eylem yapılmasına izin vermedi. Kapatılan alanın fotoğrafını çeken bianet muhabiri Hikmet Adal 10 dakika boyunca alıkonuldu.
Soğukta bekletildi
Davanın tek tutuklu sanığı Suat Toktaş, duruşma başladıktan yaklaşık bir saat sonra adliyeye getirildi. Topktaş'ın bir saat kadar ısıtıcısı olmayan araçta cezaevi aracında bekletildiği, gazeteci meslektaşlarının şal verme teklifini de jandarmanın kabul etmediği öğrenildi. Toktaş, jandarma eşliğinde titreyerek salona getirildi. İzleyiciler, Toktaş'ı alkışlarla karşıladı.
Salonun küçüklüğü nedeniyle duruşma salonuna kısıtlı sayıda insan alındı. Ancak salonun kapısı açık bırakıldı. İzleyiciler sık sık sessiz olmaları konusunda uyarıldı. Salonun dışında kalan gazeteciler savunmaları dinleyemedi.
Selek: Röportajın haberleştirildiğini bilmiyordum
Duruşmada ilk olarak Seda Selek iddianameye karşı savunma yaptı.
Selek, suçlamaları ve cezalandırılmak istenmelerini hukuk sınırları içinde anlamlandırmakta zorluk çektiğini söyledi. Kaydın haberleştirildiğini ve yayına sokulacağını bilmediğini anlattı.
"Bilirkişi ile ilgili bir ses kaydının olduğu ve haberleştirilen bu kaydın yayına alınacağı bilgisi, kulağımdaki kulaklıktan bana bildirildi. Akabinde de haber haline getirilen ses kaydı yayına verildi. Haberi yayına sokma inisiyatifi bende olmadığı açık şekilde ortada. Buna rağmen gözaltına alınmamın ve hakkımda dava açılmasının ne anlama geldiği takdirini kamuoyuna bırakıyorum” dedi.

Oğuz: Suat Toktaş gazetecilik refleksiyle kaydı yayınladı
Selek'in ardından Kürşad Oğuz iddianameye karşı savunma yapmaya başladı. Barış Pehlivan ile bilirkişi S.B. arasındaki telefon görüşmesini gazetecilik refleksiyle kayıt altına aldığını söyledi.
Kaydı Suat Toktaş’a gönderdiğinden bahseden Oğuz, "Suat Toktaş da gazetecilik refleksiyle kaydı yayınladı" dedi. Bilirkişiyi etkileme suçlamasının gerçeği yansıtmadığını, zaten raporun yazıldığını ifade etti. Ne kendisinin ne de Suat Toktaş’ın suç işleme kastinin olmadığını belirtti.
Oğuz "Özgür, bağımsız haber kanallarının nefesinin kesilmesi, toplumun haber alma hakkının engellenmesidir." diyerek sözlerini sonlandırdı.
Pehlivan: Gazetecilik refleksiyle hareket ettim
Ardından Barış Pehlivan söz aldı. Kaydın yayınlanmasında kamu yararı olduğunu söyledi.
Pehlivan, "Bir siyasetçinin, bir bilirkişi hakkında böylesi iddialarda bulunması herkesi ilgilendirir. Bir gazeteci olarak, siyasetçinin iddialarını ciddiye almak ve tezlerini muhatabına sormak gibi bir görevim var" diye konuştu. Gazetecilik refleksiyle hareket ettiğini ekledi. Ardından şunları söyledi:
"Bilirkişiyi etkilediğim iddiası kadük. Çünkü zaten raporlar yazılmış. Öyle bir zaman makinası icat edilmedi daha. Yeni Şafak, binasına kaçak dediği için bilirkişiye çete demiş. Ama Suat Toktaş'ı tutuklayan yargı onlara dokunmuyor.
Bu davanın gizli suçu Halk TV'nin cesur gazeteciliği, 14 yıl istenen Barış Pehlivan dışarda, 9 yıl istenen Suat Toktaş içerde. Bu hukuk mu ya…"
Toktaş: Yargılanan gazeteciliktir
Pehlivan'ın savunmasının ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi. Sonrasında da Suat Toktaş savunma yaptı. Seda Selek ve Seyhan Akser’in olayda dahli olmadığını söyledi.
Toktaş, kaçma ve delil karartma şüphesiyle tutuklandığını hatırlatarak "Kaçsaydım o gün kaçardım. Kaçmadım. Bir yönetici olarak işimin sorumluluğunu aldım. Ayrıca dosyada ses kaydından başkaca bir delil yok. Toplumda infial yaratan bir sonuç da doğurmadı söz konusu kayıt. Tüm bunlara rağmen 34 gündür tutukluyum" dedi.
"Yargılanan gazeteciliktir” diye konuştu.
Duruşma Seyhan Asker'in savunmasıyla devam etti. Ardından da duruşma savcısı mütalaa verdi. Gazetecilerin üzerine atılı suçtan cezalandırılmalarını talep etti.
Suat Toktaş’ın ise tutukluluk halinin devamını istedi. Mahkeme son sözlerin ardından duruşmaya ara verdi. Aradan sonra da kararını açıkladı.
Tüm sanıklar beraat etti
Mahkeme, “yargı görevini yapanı etkileme” suçundan tüm sanıkların beraatlarına hükmetti.
“Kişiler arasındaki aleni konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması” suçlaması yönünden ise dava şartı olan uzlaşma prosedürü gerçekleşmediğinden dosyanın uzlaşma bürosuna gönderilmesine karar verdi.
Toktaş’ın tahliyesiyle beraber tüm sanıklar hakkındaki yurt dışı çıkış yasaklarının devamına hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıkların haftada bir gün imza atma şeklindeki adli kontrol tedbirini de kaldırdı.
Ne olmuştu?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile girdiği “heybedeki turpun büyüğü” tartışmasında, belediyeyle ilgili onlarca dosyaya atanan bir bilirkişiyi basın toplantısıyla ifşa etti.
Bunun üzerine gazeteci Barış Pehlivan sözü geçen bilirkişi S.B.’yi aradı. Ancak S.B. konuşmayacağını söyledi. Söz konusu kaydın görüntülerini Halk TV servis etti.
Bunun üzerine Barış Pehlivan, Halk TV program sunucusu Seda Selek, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş ve Halk TV Programlar Müdürü Kürşat Oğuz gözaltına alındı.
Pehlivan, Oğuz, Selek ve Asker serbest bırakılırken, Toktaş tutuklanıp cezaevine kondu.
Gazeteciler Türk Ceza Kanununun (TCK), "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK Madde 132-133) ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs (TCK Madde 277) ile suçlamalarıyla 9 yıldan 14 yıla kadar değişik süreli hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
(HA)
İstanbul Barosu davasında ara karar: Mahkeme norm denetimi talebini reddetti

Sendika hakkını engelleyen genel müdüre hapis cezası

Türkiye’de medyanın geleceği: Demokratik gerileme, baskılar ve reform ihtiyacı

Türkiye istiyor, sosyal medya şirketleri gazetecileri sansürlüyor

Gazeteci Evrim Kepenek 'dezenformasyon davasında' beraat etti
