CHP İçişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in uğradığı saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Bakan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘daha çok CHP’li telef olacak’ sözleri, bu saldırının siyasi zeminini hazırlayan, kamuoyuna açıkça mesaj veren bir tehditti. Bugün yaşananlar, bu tehdit dilinin uygulamaya geçmiş halidir,” dedi.
“Şiddet dilinin doğrudan bir sonucu”
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik 2019’daki linç girişimini hatırlatan Bakan, “O olayda da gereken cezai süreç işletilmemiş, failler ve sorumlular korunmuştur. Bugün yaşanan saldırı da aynı zihniyetin, cezasızlıkla beslenen ve üst siyaset tarafından cesaretlendirilen, devamı iktidarın ürettiği şiddet dilinin doğrudan bir sonucudur,” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’na Saldırı
“Bu kadar kritik bir tören nasıl olur da böylesine tedbirsiz bırakılır?” diye soran CHP’li Bakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“En küçük toplumsal gösteriye dahi binlerce polisi, TOMA’yı, yüz tanıma teknolojisini yığan iktidarın, böyle bir törende; alana girişte yeterli kontrollerin yapılmaması, dış çevre güvenliğinin oluşturulmaması, yakın koruma dışında hiçbir önlem alınmaması kabul edilemez.
“Güvenlik zafiyeti değil, siyasi bir tercih”
“Zira Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı’nın katıldığı programlarda, alana giren jandarmaların dahi silahlarının boşaltıldığı, yedek şarjörlerinde mermi bulundurulmadığı, olağanüstü sıkı bir koruma protokolü uygulanırken; aynı devlet, Türkiye’nin birinci partisinin Genel Başkanı’nı bir cenaze töreninde bu denli korumasız bırakmıştır.
“Bu, yalnızca güvenlik zafiyeti değil, doğrudan siyasi bir tercihtir. Bu tercihin sorumluları; İçişleri Bakanlığı’dır, İstanbul Valiliği’dir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’dür. Bu kurumlar, Anayasal sorumluluklarını yerine getirmemiş, halkın iradesiyle seçilmiş bir liderin can güvenliğini sağlayamamıştır. Bu durum, sadece idari bir eksiklik değil, anayasal düzen açısından da ağır bir ihlaldir.”
(VC)