Guillermo Cano Isaza, öldürülen gazetecilerden birisidir.
Kolombiyalı gazeteci, kurşunlanarak cinayete kurban gitmeden bir gün önce verdiği röportajda, “İşimizin sorunu, gece eve dönüp dönemeyeceğimizi asla bilemememizdir” demişti.
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günüdür.
Her yıl 3 Mayıs günü, Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü verilir.
Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nün amacı nedir?
“UNESCO, mesleğini icra ederken hayatını kaybeden Kolombiyalı gazeteci Guillermo Cano’nun anısına Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nü kurdu. UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nün amacı, her yıl dünyanın herhangi bir yerinde basın özgürlüğünün savunulması ve/veya teşvik edilmesine önemli katkılarda bulunan bir kişiyi, kuruluşu veya kurumu ödüllendirmektir, özellikle de riskler söz konusuysa. Ödülün amacı UNESCO’nun politikalarıyla uyumludur ve Örgütün iletişim ve bilgi alanındaki programıyla ve daha spesifik olarak ifade özgürlüğü ve bilgi özgürlüğü için elverişli bir ortamın teşvik edilmesine verilen öncelik ile ilgilidir.”
1997 yılında UNESCO tarafından oluşturulan ve 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde verilen bu ödül; özellikle gazeteciliği tehlike altındayken başarmış olanlara, risk altında gazetecilik yapanlara ve kriz zamanlarında gazetecilik mesleğini sürdürenlere verilir.
Ödülün amacı, dünyanın herhangi bir yerinde basın özgürlüğünün savunulmasıdır.
Amaç, basın özgürlüğünün geliştirilmesine olağanüstü katkılarda bulunan bir kişi, kuruluş veya kurumu onurlandırmaktadır.
Türkiye’de basın özgürlüğü, gazeteciler ve gazetecilik tehlike altındadır.
Türkiye’de sürekli baskı ve tehlike altında bulunan gazetecilerin sadece mesleklerini yapmaya devam etmeleri dahi; basın özgürlüğünün savunulmasıdır, olağanüstü bir başarıdır.
Dünya Basın Özgürlüğü Günü, adını 17 Aralık 1986’da Kolombiya’nın başkenti Bogota’da, gazetesi El Espectador’un bürosu önünde suikasta uğrayan Kolombiyalı gazeteci Guillermo Cano Isaza’dan almaktadır.
Guillermo Cano, uyuşturucu mafyalarının kurbanıdır. Gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalmaması bakımından bu cinayet çok önemlidir. Soruşturmayı yürüten yargı mensupları ve hakimler tehdit ve rüşvetlerin hedefi haline getirilmiş, bazıları verilmek istenen rüşvetleri reddettikleri için öldürülmüştür.
Guillermo Cano’nun hayatı, cesareti, bağımsız gazeteciliği ve verdiği mücadeledeki azmi gazetecilere örnektir.
IPI web sayfasında gazeteci Cano’nun hikayesi anlatılıyor:
Kolombiya’da uyuşturucu tacirlerinin 1980’lerin başında 50’den fazla yargıcın, bir Adalet Bakanı’nın, bir Yüksek Mahkeme yargıcının, uyuşturucuyla mücadele eden polis şefinin öldürülmesini emrettiği zamanlardır. Böyle bir zamanda, Cano başyazılarında ve “Libreta de Apuntes” (Defter) adlı köşesinde uyuşturucu kartellerine saldırmaktadır. Cano, cesareti ve basın özgürlüğünü savunması nedeniyle 1986’da Ulusal Gazetecilik Ödülü’nü kazanmıştır. Aynı yıl Pablo Escobar’ın emriyle öldürüldü.
Medya o gün herhangi bir yayın yapmadı veya haber yayınlamadı.
Ulusal bir günlük gazetenin yayıncısının öldürülmesi Kolombiya toplumunun temellerini sarstı. Ülkenin gazetecilerine karşı bir şiddet dalgası başlatıldı. O zamandan beri Kolombiya, gazeteci olarak çalışmak için Latin Amerika’nın en tehlikeli ülkesi olarak kabul edildi. En az yarısı mesleği nedeniyle olmak üzere 100’den fazla gazeteci öldürüldü.
Sonra gazeteci Guillermo Cano Isaza’yı öldüren suikastçılar hakkında dava açılır…
Ama gazetecinin cinayet davası hiç şaşırtıcı olmayan sonuçlarla biter…
Yine IPI’da yayınlanan aynı yazıdan davanın sonuçlarına bakalım:
“Cano’nun cinayet soruşturması dokuz yıl sürdü ve usulsüzlüklerle doluydu. Medellín Karteli yargıya sızdı, hakimlere, mahkeme yetkililerine ve jüri üyelerine rüşvet verdi. Bir hâkim öldürüldü ve bir diğeri ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Üçüncü bir hâkimin babası öldürüldü. Cano’yu öldürdüğünden şüphelenilen tetikçiler Alvaro García Saldarriaga ve Luis Eduardo Osorio, izleri silmek amacıyla öldürüldüler. Son olarak, Ekim 1995’te María Ofelia Saldarriaga, Pablo Enrique Zamora, Luis Carlos Molina Yepes ve Carlos Martinez Hernández cinayet işlemek için komplo kurmaktan suçlu bulundular. 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırıldılar, ancak Bogota Yüksek Mahkemesi Temmuz 1996’da kararı iptal etti ve Saldarriaga, Zamora ve Martinez’in masum olduğuna karar verdi. Şubat 1997’de polis tarafından yakalanan Molina Yepes’e verilen ceza onandı.” (IPI. Guillermo Cano, Kolombiya Dünya Basın Özgürlüğü)
2024 yılı başında El Espectador gazetesi editörü Guillermo Cano Isaza cinayeti Kolombiya’da İnsan Hakları Birimi Başsavcılığı tarafından insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak ilan edildi.
Ortaya çıkan Dünya Basın Özgürlüğü Günü sürüyor!
UNESCO web sayfasında kısa bir gezinti yaptığımız zaman 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü hakkında bir hayli bilgi edinmek ve bu ödülü kimlerin kazandığını görmek mümkündür.
2007 UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü, Rus gazeteci Anna Politkovskaya’ya ölümünden sonra verilmişti. Politkovskaya, Novaya Gazeta’da köşe yazarlığı yaptı. İnsan hakları için açık sözlü bir aktivistti. Özellikle Çeçenistan’daki çatışmalar hakkında yayınladığı yüzlerce makalesiyle tanınıyordu. Rusya’nın Altın Kalemi ödülünü, Andrei Sakharov Ödülü “Gazeteciliğe Feda Edilen Hayat İçin” Jüri Özel Diplomasını ve Olof Palme Ödülü’nü aldı.
7 Ekim 2006’da Moskova’daki evinin girişinde öldürüldü.
UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nün dünyanın dört bir yanından gelen 14 profesyonel gazeteci ve editörden oluşan jürisinin başkanı Kavi Chongkittavorn, Rus gazeteci Anna Politkovskaya’nın neden seçildiğini şöyle açıklamıştı: “Anna Politkovskaya, tüm dünya bu çatışmadan vazgeçtikten sonra Çeçenistan’daki olayları kayıt altına alırken inanılmaz bir cesaret ve inatçılık gösterdi. Onun özverisi ve gerçeğe olan korkusuzca olan bağlılığı, yalnızca Rusya için değil, aynı zamanda dünyanın geri kalanı için de gazeteciliğin en yüksek ölçütünü belirledi. Gerçekten de Anna’nın cesareti ve bağlılığı o kadar dikkat çekiciydi ki, ilk kez UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nü ölümünden sonra vermeye karar verdik.”
Türkiye’den ifade özgürlüğü savunucusu, yolsuzluk ve insan hakları üzerine çalışan bir gazeteci olarak gazeteci Ahmet Şık 2014 yılı UNESCO Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nün sahibi ilan edilmişti.
2024 UNESCO Guillermo Cano Ödülü Gazze’deki gazetecilere verildi. Filistin Gazeteciler Sendikası (PJS) Başkanı ve Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkan Yardımcısı Nasser Abu Baker, Gazze’deki meslektaşları adına ödülünü aldı. Savaşta Gazzeli gazetecilerin yüzlercesi öldürüldü.
2023’te UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’nün sahipleri İranlı gazeteciler Niloofar Hamedi, Elaheh Mohammadi ve Narges Mohammadi olmuştu. Niloofar Hamedi, Shargh gazetesinin muhabiriydi. Masha Amini’nin ölüm haberini duyurunca 16 Eylül 2022’de polis gözaltına almış ve hücre hapsinde tutulmuştu. Elaheh Mohammadi Masha Amini’nin cenazesini haberleştirdi, hapsedildi. Ham-Mihan muhabiriydi, sosyal sorunları ve cinsiyet eşitliğini ele alan yazılar yazıyordu. Narges Mohammadi, çeşitli gazetelerde çalışmıştı. 16 yıllık hapis cezasını çekmekte olan gazetecidir. Hapiste diğer kadın mahkumlarla yaptığı röportajlar “White Torture” adlı kitabında yer almış, 2022’de Reporters Without Borders’ın (RSF) Courage Ödülü’nü kazanmıştır.
2022 Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü’ne ifade özgürlüğü ve bağımsız gazeteciliği teşvik etmek amacıyla 1995 yılında kurulmuş olan Belarus Gazeteciler Derneği (BAJ) seçilmiştir. Ağustos 2021’de polisin ofislerine düzenlediği baskından sonra Belarus Yüksek Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın talebiyle Derneğin feshedilmesine karar vermiştir.
UNESCO, Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde (2025); “Yalnızca gazetecilik yoluyla tam resmi görebiliriz” diyor! Nikaragua gazetesi La Prensa, 2025 UNESCO/Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü sahibi ilan edildi. Tarihi bir medya kuruluşu olan La Prensa - El Diario de los Nicaragüenses (Nikaragua Halk Gazetesi) gazetesi, 1926 yılında Managua’da kuruldu. La Prensa ve gazetecileri, son yıllarda dağıtımına getirilen kısıtlamalarla yoğunlaşan çok sayıda baskı eylemiyle karşılaştı. La Prensa gazetesi çalışanlarının çoğu 2021’de tutuklanıp sınır dışı edildi ve mal varlıklarına el konuldu. Gazeteci ekibinin büyük çoğunluğu sürgünde olmak üzere Kosta Rika, İspanya, Meksika, Almanya ve ABD’den faaliyet gösteriyor ve Nikaragua halkını çevrimiçi olarak bilgilendirmeye devam ediyor…
Türkiye’de basın özgürlüğü savunucuları gazeteciler; tehlike altındadır…
3 Mayıs Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlu olsun…
Gazetecilerin özgürlüklerini savunanlara…
Gazeteci Guillermo Cano Isaza’nın ve öldürülen gazetecilerin anısına, saygılarımızla…
(Fİ/VC)