İsrail’in Filistin’deki işgali ve ABD’nin Yemen’e yönelik hava saldırıları, bölgede yalnızca sivilleri değil, deniz taşımacılığı sektöründe çalışan binlerce işçiyi de tehlikeye atıyor.
Yemen açıklarında demirde bekleyen ticari gemilerde görevli denizciler, savaşın ortasında, uluslararası toplumun sessizliği ve şirketlerin ilgisizliğiyle baş başa bırakılmış durumda.
“Denizciler tehlikede”
Yemen açıklarındaki denizcilerin durumuna dikkat çekmek isteyen Deniz İşçileri Platformu, bugün Kadıköy’deki Söğütlüçeşme Metrobüs Köprüsü’ne “Denizciler tehlikede, ABD-İsrail Yemen’i bombalıyor” yazılı bir pankart astı.
Platform, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, denizcilerin iki ateş arasında kaldığını ve yalnız bırakıldığını belirterek, “Savaşların bedelini denizciler ödemeyecek” dedi.
Filistin’de İsrail’in sürdürdüğü işgal politikalarına ve ABD’nin İsrail’e verdiği desteğe tepki gösteren platform, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı ABD, bugün de Yemen semalarında bombalar patlatıyor, limanları hedef alıyor. Bu saldırılar yalnızca Yemen halkının katledilmesine neden olmuyor, aynı zamanda gemilerde mahsur kalmış binlerce denizcinin yaşamını tehdit ediyor.”
Filistin’i yerle bir eden ABD ve İsrail şimdi Yemen’i ve Yemen limanlarını bombalıyor. DENİZCİLER DEMİRDE ÖLÜMLE BURUN BURUNA!
— Deniz İşçileri (@Deniziscileri) May 6, 2025
Gemiyi hareket ettirirse Husiler, tahliye yapılmak istenirse ABD vuracak. Denizciler ölüm tehlikesi altında, SESSİZ KALMA!#DenizcilerTehlikede pic.twitter.com/yWi1npXkJS
“Kapitalizmin insanlığı getirdiği nokta savaş ve ölüm”
bianet’e konuşan Deniz İşçileri Platformu üyesi Onur Özkaya, benzer durumların daha önce Ukrayna, Rusya ve Libya gibi ülkelerde de yaşandığını hatırlatarak, “Bugün Yemen açıklarında demirde bekleyen denizciler, ölümün eşiğinde tutuluyor. ABD’nin emperyalist saldırganlığı ve Husiler’in silahlı baskısı arasında, silahsız ve savunmasız işçiler kapana kısılmış durumda” dedi.
Özkaya, denizcilerin yük taşımacılığı uğruna bilerek tehlikeye atıldığını vurguladı:
“Savaş olduğu bilinmesine rağmen denizciler, armatörler tarafından navlun değerleri yüksek diye tehlikeye atılıyor. Denizcilerin hayatı; askeri strateji, yük pazarlığı ve siyasi şantaj olarak kullanılıyor. Kapitalizmin insanlığı getirdiği nokta savaş ve ölüm.
Uluslararası denizcilik örgütleri sessiz, armatörler suskun. Biz susmayacağız. Bu düzen savaşla besleniyor, biz ise her zaman insanca yaşamayı savunacağız.”
Deniz İşçileri Platformu hakkında
Deniz taşımacılığı sektöründe çalışan işçilerin eşit katılım ve dayanışma temelinde bir araya geldiği, bağımsız bir örgütlenme olarak 2017 yılında kuruldu. Kendilerini, “Yürütme komiteleri, liderler veya arka plan yöneticileri olmadan, doğrudan demokrasiyle kendini var eden bir birlik” olarak tanımlayan Platform; denizcilerin yaşadığı güvencesizlik, şiddet ve sömürüye karşı kendi sözlerini kendilerinin söylemesi gerektiğini savunuyor.
(EG/VC)