Sultan Sazlığı Çölleşiyor

Türkiye'nin en büyük, dünyanın sayılı büyük sulak alanlarından olan Sultan Sazlığı, yok olma tehdidi altında. Geçmişte Kuzey Yarıküre'nin en büyük sulak alanlarından biri olarak gösterilen Sultan Sazlığı'nın büyük kesimi kurudu; barınan kuş sayısı düştü. Önlem alınmazsa, Sultan Sazlığı'nın tamamı, birkaç yıl içinde kuru alana dönebilir.

Sahip olduğu sulu alan geçmişte 45 bin 300 hektar olan Sultan Sazlığı'nda, bugün yalnızca birkaç hektarlık sulak alan kaldı.

Ulusal Doğa Koruma ve Belgeselleme Derneği (DOĞABEL) Başkanı Serkan Yılmaz, 1950'li yıllarda sıtma ile mücadele için başlatılan kurutma çalışmaları ile sekte vurulmaya başlanan Sultan Sazlığı'nın, yanlış tarım ve sulama politikaları nedeniyle tamamen kuruma aşamasına geldiğini kaydetti:

"Sultan Sazlığı, Anadolu'nun da ötesinde, Kuzey Yarıküre'nin en sulak alanlarından biriydi. Biriydi diyorum, çünkü ne yazık ki bu özelliğini kaybetti. 50 yıl önce sıtma ile mücadele çalışmaları nedeniyle kurutma çalışmaları Sultan Sazlığı'nda da uygulandı.

"Daha sonra can damarları üzerine yapılan Ağcaşar ve Kovalı Barajları, Sultan Sazlığı'nın tamamen kurumasına yol açtı. Yüz binlerce kuş göç döneminde burada görülürdü. Binlerce kuş ürerdi, ama şimdi, kuş sayısı bir elin parmağını geçmiyor.

"Eskiden yöre halkı evlerinin önündeki kayıklara binerek Sultan Sazlığı'nı gezerdi; bugün Sultan Sazlığı'nı baştan başa araba ile gezebilirsiniz."

Yılmaz: Tarım politikaları değişmeli

Yılmaz, Zamantı Nehri'nden tünelle su getirilmesi projesinin de işe yaramayacağını söylüyor:

"Çünkü, Sultan Sazlığı'nın kendi su yapısı var. Zamantı Nehri ise bundan tamamen farklı. Bu anlamda sulama politikalarının, tarım politikalarının değişmesi, belki Sultan Sazlığı'nın tamamen kurumaması için etkili olabilir."

Yılmaz, Türkiye'de birçok sulak alan ve Sultan Sazlığı'nın kurtarılması için Avrupa Birliği'nden (AB) umutlu olduklarını da belirtti:

"Nisan ayında başlayacak olan çevre inceleme çalışmalarının etkisini göreceğimize inanıyoruz. Çünkü, dünya, doğa alanları açısından Türkiye'nin üzerine titriyor. Türkiye'de el değmemiş birçok doğa alanı var. Bunların en önemlileri sulak alanlar. Nasıl bir orman ülkenin akciğeri ise, bir sulak alan da ülkenin böbreğidir. Bu anlamda Avrupa sulak alanlara önem veriyor. Bu süreç içerisinde tarım politikaları ile sulama politikalarının değişmesi, doğayla uyumlu çalışmalara gidilmesi, Türkiye için sulu alanların kurtarılmasını sağlar." (TK)