ERKAN ÇAPRAZ'ın haberi
Şemdinlililer "İyi Çocuklar"a Tahliye Kararını Değerlendiriyor

Askeri Mahkeme'nin Şemdinli davası sanıklarını tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmasının ardından Şemdinlililer konuşuyor.
"Hukuk skandalı"
Hakkari Barosu Başkanı Nevzat Anuk: “Sanıkların tahliyesine hukuk skandalı diyebiliriz. Şemdinli halkının sanıkları suçüstü yaptığı bir dava olarak tarihe geçecek. Yargının bağımsızlığının tartışıldığı bir dönemde böyle kararların mahkemeler tarafından verilmesi yargının ne kadar bağımsız olduğunu tartışılır hale getiriyor. Ancak Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin geçmişte 39 yılla mahkumiyetine karar verdiği sanıklar bu kararla halkın vicdanında da mahkum olmuşlardır. Bu aşamada avukat arkadaşlarla böyle bir hukuksuzluğa alet olmamak için duruşmalardan çekildik. Ancak, davadan çekilmedik. Bundan sonraki süreçte de bu davanın gerek iç hukukta, gerekse uluslararası hukukta takipçisi olacağız."
Yılmaz: Babamı kaybettim, hiç mi adalet yok?
9 Kasım'da hayatını kaybedenlerden Ali Yılmaz’ın oğlu Mensur Yılmaz, Şemdinli halkının sanıkları duyarlı bir şekilde adalete teslim ettiğini hatırlatarak, “Yapılanlar basına saniye saniye yansıdı ama adalet üzerine düşen görevi yapmadı. Ben babamı kaybettim. Hiç mi adalet yok bu ülkede? Eğer buysa adalet, dünyanın halini düşünemiyorum”dedi.
Umut Kitabevi'nin bombalanmasından kısa bir süre önce Hakkari'de arka arkaya gelen patlamalara dikkati çeken ve Bağımsız İletişim Ağı'nın hak haberciliği ödülünü alan Hakkarili gazeteci Necip Çapraz “2005 yılında Hakkari’de çeşitli kurum ve işyerinde 20 civarında bomba patlatıldı, 5 kişi öldürüldü ve onlarca kişi de yaralandı" diye başlıyor.
"Bu konu tarihe Şemdinli davası olarak geçti. Halkın bizzat yakalayıp adalete teslim ettiği faillerin tahliye edilmesi adalete olan güveni zedelemiş mevcut hükümetinde bu konudaki pasifliği dikkatten kaçmamıştır. Bu faillerin yakalanmasıyla, Hakkari’deki kaos ortamının kesilmesiyle insanlar rahat bir nefes almıştı.”
Korkmaz: Adalet bu mu acaba?
Umut Kitabevi’nde meydana gelen patlamada hayatını kaybeden M. Zahir Korkmaz’ın kardeşi Engin Korkmaz: “Umut Kitapevi’ne yapılan saldırıda ağabeyim hayatını kaybetti. Failler yakalandı ama ‘iyi çocuk’ denildi. Bir insanın canı alınırken nasıl ‘iyi çocuk’ olunabiliyor. Sanıklar mahkemeye çıkartıldı, delil yetersizliği, dosya kaybı ve bir sürü bahane tutuldu. Şimdi ise ‘iyi çocuk’ olarak nitelendirilenler serbest bırakıldı. Adalet bu mu acaba?”
Ömer Çakır: “İyi cocuklar, iyi abileri tarafından ödüllendirildiler. Bölgedeki 75 milletvekili ne yazık ki bunu göremedi. Hiçbiri bir açıklama yapmadı. Sanıklar Hakkari’ye gönderilip jet hızıyla tayinleri çıkarıldı. Çok acıdır ki, ucu ne yazık ki yine faili meçhullere, işkencelere ve operasyonlara dayandı. Başbakan, iyi çocukların aleti oldu ve Şemdinli günahına ortak oldu.”
"Güvenim sarsıldı"
Muhyettin Önal: “Hakkari merkez ve ilçelerinde 2005 yılı içerisinde meydana gelen patlamalarla ilgili olarak ‘iyi çocukların’ araçlarından bir sürü delil, bilgi ve belge çıktı. Onlar bir yana Umut Kitabevi patlamasıyla ilgili krokiler ve benzer delillere rağmen sanıklar tahliye edildi. Bu karar adalete olan güvenimi sarstı. Şemdinli’de 9 Kasım 2005 tarihinde 2, Yüksekova ilçesinde ise olaydan bir iki gün sonra 3 vatandaşımızı toprağa verdik ve şu an bütün bunlarla ilgili parmaklıklar ardında kimse yok. Bu durum bir vatandaş olarak ister istemez beni üzüyor. Şemdinli gibi bir olay askeri mahkemeye verilerek ‘iyi çocuklar' ödüllendirildi. Şemdinli’de gelişen olaylar ne yazık ki dünyanın gözü önünde kapatılmıştır. Bu kararla bölgede yaşayan insanların yaşam garantileri kalmamıştır.” (EÇ/TK)ÇOCUK HAKLARI
Cezaevinden Çıkmak Çocukların TMK Mağduriyetini Bitirmedi

Aysel Tuğluk: Halkımız Bize Temsiliyet Yetkisi Verdi
KÜRT SORUNU
Yüksekovalılar "Kürt Açılımı"nı Değerlendiriyor
