Samandağ’da kamulaştırma tepkisi: "Deprem bizi öldürmedi, hükümet öldürdü"

Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Mağaracık ve Hıdırbey mahallelerinde, afet konutu inşaatları kapsamında kamulaştırılan tarım arazilerine iş makineleri girdi. Üzerinde zeytin ve narenciye ağaçlarının bulunduğu arazilerde çalışmalara başlandı; çok sayıda ağaç söküldü.
Arazileri kamulaştırılan yurttaşlar, kendilerine herhangi bir bilgilendirme yapılmadan başlatılan çalışmalara tepki gösterdi. İş makinelerinin çalışmalara başlamasıyla birlikte yaşanan gerginlik sırasında, arazisi kamulaştırılan iki yurttaş olay yerinde fenalaştı. Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından fenalaşan yurttaşlar hastaneye kaldırıldı.
Bir yurttaşın olay yerinde çektiği videoda, sökülen ağaçlarını göstererek, “Bize haber dahi verilmeden ağaçlarımızı söktüler. Hak mı, hukuk mu, adalet mi bu? Zaten yeterince zarardayız. Şimdi bir de bahçelerimizi bu hale getirdiler. Deprem bizi öldürmedi, hükümet öldürdü,” dedi.
"Deprem bizi öldürmedi, hükümet öldürdü"
— bianet (@bianet_org) April 16, 2025
👉 Samandağ'a bağlı Mağaracık ve Hıdırbey mahallelerinde istimlak edilen arazilere iş makineleri girdi, ağaçları söktü. Arazileri kamulaştırılan yurttaşlar, yaşananlara tepki gösterdi.
🗞️@VecihCuzdan'ın haberihttps://t.co/7IlUHAC6BL pic.twitter.com/fa94BpXGS0
Avukat Irmak: “Telafisi imkânsız zararlar doğdu”
bianet’e konuşan Avukat Cuma Irmak, acele kamulaştırma kararlarının iptali için İdare Mahkemesi'nde açtıkları davaların halen sürdüğünü belirtti. Irmak, dava süreci devam ederken sabah saatlerinde kolluk kuvvetleri eşliğinde iş makinelerinin arazilere girdiği bilgisini aldıklarını aktardı.
Yürütmeyi durdurma taleplerinin mahkeme tarafından reddedildiğini ancak esasa ilişkin duruşmanın 21 Nisan’da yapılacağının altını çizen Irmak, yaşananları şöyle anlattı:
“Olay yerine gittik. Yetkililer, uygulamanın talimat doğrultusunda yapıldığını söyledi. Ben de 21 Nisan’daki duruşmadan önce arazilere girilirse, bu duruşmanın anlamının kalmayacağını ve telafisi imkânsız zararların doğacağını ifade ettim. Ancak dinlenmedik. Tüm ağaçlar kökünden söküldü; zeytin, defne, kayısı, erik, mandalina, limon… Üstelik hepsi çiçek açmış, olgunlaşma aşamasındaydı.”
Görüntüler depremin vurduğu Hatay’dan, bugüne ait…
— Kazım Kızıl (@kazimkizil) April 16, 2025
Samandağ Mağaracık’ta “acele kamulaştırma” kararı ile köy sakinlerinin tapulu arazilerine el konuluyor. İnsanlar narenciyelerine, zeytin ağaçlarına, suyuna toprağına sahip çıkmak için kepçelerin önlerine yatıyorlar.
Jandarma… pic.twitter.com/ulweHh5sRc
“Mahkeme ‘ret verecek’ dediler”
Kaymakam ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve duruşma gününe kadar çalışmaların durdurulacağı sözünü aldıklarını belirten Avukat Cuma Irmak, sahadaki uygulamalara dikkat çekerek şunları söyledi:
“Arazide çalışma yürütenler, ret kararı verileceğini söylediler. Yani henüz gerçekleşmemiş bir mahkemenin ret kararı verileceğini dahi biliyorlar. Ve sonuçta ağaçlar söküldü; kuyular, artezyenler, tarım sulama kanalları tahrip edildi. Bölgede üç-dört ev vardı, ‘dokunmayacağız’ demişlerdi ama o evlere elektrik sağlayan direkler söküldü. Ayrıca iki yurttaşımız da fenalaşarak hastaneye kaldırıldı.”
“Son tarım arazilerine dokunulmasın”
Avukat Cuma Irmak, 11 etaplı TOKİ afet konutu ve ticaret merkezi projesi kapsamında yaklaşık 200 dönümlük tarım arazisinin kamulaştırılmasına karşı yurttaşların 2025’in başından bu yana direndiğini belirtti.
Irmak, yurttaşların taleplerini şu sözlerle aktardı:
“Yurttaşlar, ‘Yıllardır emek verdiğimiz, tarıma açtığımız, çocuklarımız gibi gördüğümüz zeytin ve narenciye ağaçlarımıza dokunmayın’ diyor. Oysa bu arazilerin hemen üst kısımlarında dokunulmayan binlerce dönüm hazine arazisi bulunuyor. Bir yandan tarımı teşvik ederken, diğer yandan Samandağ’daki tarım niteliği taşıyan son arazilere dokunmazsınız.”
Muhtar Uzun: “Yetkili bulamıyoruz”
Mağaracık Mahalle Muhtarı Cuma Uzun, mahallede yaklaşık 6 bin 500 kişinin yaşadığını ve 6 Şubat depremleri sonrasında yoğun göç aldıklarını belirtti. Uzun, afet konutu inşaatları kapsamında alınan acele kamulaştırma kararlarına karşı muhatap bulamadıklarını vurguladı.
Aylardır yetkililerle görüşmek için birçok girişimde bulunduklarını ifade eden Uzun, “Valiliğe gittik, bizi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yönlendirdiler. Oradan da ‘Hiçbir şey yapamazsınız’ yanıtını aldık. Oysa burada narenciye ağaçları ve zeytinlikler var; bunlar vatandaşın temel geçim kaynakları,” dedi.
Uzun, yetkililere çağrıda bulunarak, yurttaşlarla birlikte ortak bir çözüm üretilmesini istedi.
(VC)
Dikmece’de zeytin ağacı kıyımı: “Bizi neden rahat bırakmıyorlar?”

Erdoğan, Gürcistan’daki protestoyu 'Saraçhane' diye paylaştı

SAHİL KATLİAMININ TANIKLARI ANLATIYOR
Lazkiyeli Zeynep: Sadece güvenlik ve huzur içinde yaşamak istiyoruz

SDG-Şam anlaşması: Şimdi ne olacak?

KÜRT SORUNUNDA YENİ DÖNEM
Meclis'teki tokalaşmadan 'tarihi çağrı'ya: Süreçte neler yaşandı?
