PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta PKK’ye silah bırakma çağrısının ardından, “Kürt sorununda çözüm tartışmaları” yeni bir aşamaya geçti.
Yapılan çağrıda, Öcalan PKK'nin kongre toplamasını istedi. Ardından uzun zamandır beklenen kongre 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşti.
Kongrede alınan kararlar, elde edilen sonuçlara ilişkin geniş ve ayrıntılı belgelerin yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.
PKK 12. kongresini gerçekleştirdiğini açıkladı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit yeni gelişmelere ve merak edilenlere dair sorularımızı yanıtladı.
"Bir sonraki adım demokratikleşme"
Partiniz yeni süreçte önemli ve kritik aşamaların aşıldığını dile getirdi. Bu aşamalar hangileri ve şu an süreç ne durumda?
Açıkçası süreç açısından kritik aşamalardan ilk ikisinin aşıldığını düşünüyorum. Bunlardan ilkinin, aslında 1 Ekim’de başlayan, ardından 27 Şubat’la devam eden gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz. Süreç açısından en kritik adımlardan biri, hatta en önemli aşamalardan biriydi diyebiliriz. 27 Şubat’taki çağrıya PKK’nin de olumlu bir yanıtı olmuştu. Çok uzun bir süredir herkes PKK’nin kongresinin toplanmasına odaklanmıştı. Bildiğiniz gibi kongre toplandı. Böylece önemli bir eşik daha aşılmış oldu.
KÜRT SORUNUNDA YENİ DÖNEM
Meclis'teki tokalaşmadan 'tarihi çağrı'ya: Süreçte neler yaşandı?
Fakat bundan sonra da çok önemli eşikler var. Bunlardan en önemlisi, demokratikleşme adımlarının kendisidir. Bu anlamıyla, belki uzun bir süreden sonra Türkiye’de büyük bir dönüşümün, büyük bir değişimin kapısı aralanmış oldu.
Bu büyük dönüşümün demokratik olması gerekiyor. Gerçek anlamda toplumun ve devletin demokratikleşmesi, devletin demokrasiye duyarlı hâle gelmesi ve toplumun temel hak ve özgürlüklerini gözeten, evrensel ilkelere dayalı demokratik bir hukuk sisteminin kurulması temel amacımız.
Bunun için hızlıca atılması gereken adımlar var. Süreçte çok yol almamız gerektiği, çok iş olduğu açık. Ancak en önemli iki aşama geride kaldı diyebiliriz.
"Demokratik Türkiye'ye ulaşacağız"
PKK’nin kongresi DEM Parti tarafından 'tarihi bir eşik' olarak tanımlanıyor. Bu tarihi eşiği biraz daha açabilir misiniz?
Yaklaşık 100 yılı aşkın süredir devam eden ve bunun 45 yılı çatışmalı geçen bir Kürt sorunundan bahsediyoruz. Bugün PKK’nin açıklamasıyla bu sorunun çatışma ve şiddet zemininden çıkmasının en önemli adımlarından biri atılmış oldu.
Bu, Türkiye için yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Eğer Türkiye bu fırsatı değerlendirirse, Ortadoğu’nun ve bölgenin barışına ciddi katkı sunacak bir noktaya gelecektir.
Bu anlamıyla, nasıl diyelim, 21. yüzyılın 2025 yılı Türkiye açısından bir milada tanıklık ediyor. Cumhuriyet'in 101. yılını geride bıraktık. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında gerçekten demokrasiye adım atmak açısından çok önemli bir fırsat kapısındayız. Çok önemli bir dönemeçteyiz. Ve inanıyorum ki bu dönemeçten hep beraber, bütün Türkiye halklarıyla birlikte çıkacağız ve özlediğimiz o demokratik Türkiye'ye ulaşacağız.
"Kongreden sonra Abdullah Öcalan'la görüşmeler hızlanacak"
PKK lideri Abdullah Öcalan ile yakın zamanda bir görüşme gerçekleşecek mi?
İmralı’ya gidişlerin önünün açılması ve tecridin kalkması gerektiğini hep söyledik. O anlamıyla avukatların başvurusu var. Avukatların, farklı heyetlerin, gazetecilerin, aydınların ve partimizin heyetlerinin adaya rahatlıkla gidebileceği bir zeminin oluşturulması gerekiyor. Bu bizim talebimiz. Kongre kararından sonra bu konuda bir hızlanma olacaktır.
"Anayasa ve yasal düzenlemelere yönelik çalışmalarımız var"
Partinizin Anayasa ve diğer yasal düzenlemelere yönelik bir çalışması bulunuyor mu? Varsa eğer bu çalışmalar ne durumda? Yeni bir Anayasa gündeminizde mi ve bununla ilgili süreç nasıl ilerliyor?
Evet, bizim hem Anayasa konusunda hem de pek çok yasal düzenlemeye dair hazırlıklarımız bulunuyor. İlk etapta çıkarılması gereken, çözüm sürecini hukuki güvence altına alacak bir çözüm çerçeve yasası var. Ayrıca gündemde olan 10'uncu Yargı Paketi konusunda da özellikle siyasi tutsaklara ve toplumun beklentilerine yanıt veren adımlar atılması gerekiyor. İnfaz düzenlemelerinden demokratikleşme paketlerine kadar geniş kapsamlı çalışmalarımız var ve bunları yürüten geniş bir ekibimiz mevcut.
Anayasa meselesine gelirsek, Türkiye'de gerçekçi ve demokratik bir Anayasa tartışmasının ortamı oluştuğunda biz de kendi hazırlıklarımızı paylaşacağız. Bu konuda uzun süredir çalışan bir Anayasa koordinasyonumuz bulunuyor ve geçmişten gelen taslaklarımız var. Fakat bu mesele sadece DEM Parti’nin hazırlığıyla değil, toplumun katılımıyla gerçekleşmeli.
Gerçekten demokratik, çoğulcu, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Anayasa yapılmasına yönelik uygun ortam oluştuğunda kendi önerilerimizi sunacağız. Temel beklentimiz, amasız fakatsız demokratikleşme ve Kürt sorunundan kaynaklı antidemokratik, ayrımcı, ötekileştirici tüm yasal düzenlemelerin kaldırılmasıdır.
(ED)
