ÖHD'den Tokat Cezaevi hak ihlali raporu

Özgürlük İçin Hukukçular (ÖHD) Urfa Şubesi, dernek binasında yaptığı basın açıklamasında Tokat T Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini açıkladı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, toplantıya dernek üyesi avukatlar katıldı.
ÖHD Urfa Şubesi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Meral Halat’ın açıkladığı hak ihlali raporu, mahpus ailelerinden gelen şikayetler ve mahpusların gönderdiği başvurulardan yola çıkarak komisyonun cezaevine yaptığı ziyaretteki tespitlerine dayanıyor.
“İGK'nın keyfi kararları”
ÖHD’nin cezaevindeki mahpuslarla yaptığı görüşmelerde İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) tarafından mahpuslara “pişmanlık" ve “tarafsız koğuş” dayatıldığını aktaran Halat şunları kaydetti:
Sistematik hak ihlali haline gelen İdari Gözlem Kurullarının keyfi kararları ile mahpusların koşullu salıverilme talebinin reddedildiği ve birçok kişinin keyfi bir şekilde defalarca infazının ertelendiği aktarılmıştır. Son bir yıl içerisinde İGK kararı doğrultusunda tahliye olan siyasi mahpus bulunmamaktadır.
Hasta mahpuslara yönelik hak ihlalleri
ÖHD’nin Tokat T Tipi Cezaevi hak ihlali raporunda hasta mahpuslara yönelik hak ihlallerini açıklayan Halat, ağız içi arama uygulaması nedeniyle mahpusların sağlık durumlarının riske atıldığını vurguladı.
Hasta mahpusların sağlık hizmetine erişim hakkının yerine getirilmesi için cezaevi yönetiminin gerekli adımları atması gerektiğini vurgulayan Halat şunları söyledi:
Tokat cezaevinde mahpusların aciliyet gerektiren rahatsızlıklarda hastaneye sevk edilmemesi ve önlem alınmaması ciddi hak ihlallerine neden olmaktadır. Bu anlamda nitelikli sağlık hizmetine erişimin sağlanması için gerekli girişimlerin ivedilikle başlatılması gerekmektedir. Cezaevi idaresi asli olarak sorunları tespit ederek çözümlemelere yoğunlaşmalıdır.
Raporda yer alan hasta mahpuslara yönelik hak ihlallerinde ağırlıklı olarak ağız içi arama uygulaması öne çıktı:
Tokat T Tipi Cezaevinden ÖHD’ye başvuran tüm hasta mahpuslar hastaneye sevk konusunda sorun yaşadığını aktardı.
Hastaneye sevk esnasında ağız içi arama dayatıldığından mahpuslar sevke çıkmadıklarını belirtti.
Ağır hasta mahpuslar ağız içi aramayı reddettiği için tedavilerinin yapılmadığını aktardı.
Keyfi cezalar
Cezaevi yönetiminin mahpuslar arasında bazı uygulamalarda ayrımcılık yaptığına da değinen rapor, mahpuslara yönelik diğer hak ihlallerini şöyle sıraladı:
- Adli suçlarda yatan kişilere sağlanan olanaklara göre diğer mahpuslara sağlanan iletişim daha az. Mahpusların görüntülü görüşmelerine izin verilmediği ve bu haktan yararlandırılmadıkları bildiriliyor.
- Tokat Cezaevi'ndeki mahpusların sürgünle Tokat’a geldikleri, ailelerin ise il dışında olduğu aktarıldı. Aile ve mahpus yakınlarının mahpusları ziyaret etmek için uzun yollar gelmek zorunda olması ve yolculuk süresince karşılaşacakları riskler, ziyaretleri tehlikeli hale getiriyor.
- Mevcut durumda koğuşları arama hakkı çerçevesinde mahpusların girişlerde aranması ve mahpusların sayım yükümlülüğünün bulunmasının görevliler tarafından kötüye kullanılarak suiistimal edildiği iddia ediliyor.
- Hücreye koyma yoluyla bazı mahpuslara ceza içinde ceza veriliyor.
- Mahpuslar, sosyal faaliyetlerden yararlandırılmadıklarını belirtiyor.
- Bir mahpusun yazdığı mektup, idare tarafından "örgüt propagandası" kapsamında değerlendirildiği için mahpusa disiplin cezası verildiği kaydediliyor.
- Bir başka mahpusun ağız içi aramayı reddetiği için hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı belirtiliyor.
Uluslararası hukuka uyma çağrısı
Türkiye'deki mevcut infaz rejiminin Birleşmiş Milletler (BM) Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilerek değiştirilmesi ve infaz ayrımcılığına son verilmesi gerektiğini kaydeden Meral Halat, "Süre gelen hak ihlallerinin giderilmesi için ulusal ve uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde 'bağımsız' denetim mekanizmalarının oluşturulması ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesini (CPT), Adalet Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz" dedi.
(EC)