Malatya'da Hak Örgütleri Kürt Sorununda Hükümetten Cesaret Bekliyor
Malatya'daki kitle örgütleri ve sendikalar yaptıkları ortak açıklamada PKK örgütüne yönelik operasyonların durdurulmasını isteyerek, Kürt sorununun çözümünde milliyetçiliğin önüne geçilecek eşit, özgür ve insanca girişimler yapılmasını istedi.
Malatya Gazeteciler Cemiyeti'nde İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), MTG ve Türkiye Büro-İş'in ortaklaşa yaptığı açıklamada, "Silahların susması ve Kürt sorununa adalet temelinde çözüm çabalarının yoğunlaşması, toplum kesimlerinin milliyetçi körlüğe ve nefrete savrulmasının önüne geçecek, daha eşit, daha özgür ve daha insanca yaşamı mümkün kılacaktır" denildi.
"Milliyetçi körlük ve nefretin önüne geçin"
Malatya Güneş TV'nin İnternet sitesine göre, Mazlum-Der Malatya Şube başkanı Kadir Yılmaz, PKK'nın Ramazan ayı başında tek taraflı ilan etmesiyle göreceli bir sükunet ortamına girildiğini ifade ederek, PKK'nin yeniden silahlı eylemlere yönelmesi yaklaşık 30 yıldır devam eden çatışmaları daha da derinleştireceğini belirtti.
"Bu da ülkenin bir kez daha şiddet sarmalına teslim olması sonucunu doğuracaktır. Oysa ülkede sistemin dayatmacı, inkârcı, yasaklayıcı politikalarından kaynaklanan çok yönlü ve çok boyutlu sorunların altında on yıllardır ezilmiş toplum kesimlerinin ihtiyacı olan şey daha fazla çatışma değil, kardeşlik ve barışın tesisine yönelik çabaların artırılmasıdır."
"Silahların susması ve Kürt sorununa adalet temelinde çözüm çabalarının yoğunlaşması, toplum kesimlerinin milliyetçi körlüğe ve nefrete savrulmasının önüne geçecek, daha eşit, daha özgür ve daha insanca yaşamı mümkün kılacaktır" şeklinde konuştu.
"Tüm silahlı unsurlar ülke dışına çıkartmalı"
"Çatışmaların yeniden başlatılmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydeden Yılmaz, "PKK eylemsizlik kararını devam ettirmeli ve provokatif olaylara muhatap kalarak sürecin sabote edilmemesi için tüm silahlı unsurlarını ülke dışına çıkartmalıdır.
"Hükümet öncelikle TSK'nın konum ve statüsünü doğru kurgulamalıdır. Kürt sorununda TSK'nın Hükümetten ayrı ve hele ortak bir aktör görünümü Hükümetin sorumluluğunu azaltmaz. Hükümet, TSK'nın bölgedeki tüm faaliyetlerinin siyasi bedelini ödeyen taraf olduğu sorumluluğu ve bilinci içinde olmak zorundadır"
"Hükümetin sorunu çözmek için atacağı; Anayasal, Yasal ve İdari adımları bir takvim eşliğinde kamuoyuna açıklamalıdır." (EÖ)
