İŞİTME ENGELLİ GÜLİZAR'İN HASTANE MÜCADELESİ
"Kızımın duymaması gerekenleri duymasını istemiyorum"

Antalya’da yaşayan Gülizar, doğuştan işitme engelli ve iki çocuk annesi bir kadın. Çocukları işitme engelli değil, ancak Gülizar her zaman yanında biri olmadan dışarı çıkamıyor. Alışverişten resmi işlemlere kadar her yerde, işaret dilini bilen insan sayısının az olması nedeniyle büyük sıkıntılar yaşıyor.
Son olarak sağlık sorunuyla baş etmek için hastaneye gitmeye karar veren Gülizar, şunları söylüyor:
"Uzun süredir bir rahatsızlığım vardı ama hep erteliyordum. Çünkü yanımda hem konuşabilen hem de işaret dili bilen biri olmadan hastaneye gidemem. Okuma yazma da bilmiyorum. Ama sancılarım dayanılmaz hale geldi. Son çare olarak ilkokula giden kızımdan yardım istedim. Birlikte Antalya Atatürk Hastanesi'ne gittik."
Gülizar, hastaneye gittiğinde sekreterlerin kendisine yardımcı olmak istediğini ancak işaret dili bilen çalışanların o gün izinli olduğunu öğrendi. Mecburen doktorun odasına girdi, ancak derdini anlatmakta zorlandı.
"Önce biraz anlatmaya çalıştım ama sonra çok utandım. Doktor bir şeyler sordu, ben kızımı işaret ederek ona anlatmasını bekledim. Ama düşündüm… 10 yaşındaki bir çocuk, bu yaşında neden benim özel sağlık sorunlarımı duymak zorunda kalsın? O an gözlerim doldu, doktor da mahcup oldu. Eve döndüm, kızımı arkadaşına gönderdim ve hıçkıra hıçkıra ağladım."
Dernek başkanı çözüm buldu
Ertesi gün Gülizar, işitme engellilere destek veren Leman Gebizli Tüm Engellilere Umut Işığı Derneği Başkanı Güldane Kaya Kaçar’ın yanına gitti ve yaşadıklarını anlattı.
Kaçar, benzer sorunları kendisi de yaşamıştı. Annesi küçük yaşta denizde kulağına kum kaçması sonucu işitme engelli olmuştu. Bu nedenle annesinin adını taşıyan derneği kurarak işitme engellilere yardımcı olmaya çalışıyordu.
Gülizar sorununa çözüm bulmak için Antalya’daki tüm hastaneleri arayan Kaçar, Araştırma Hastanesi’nde işaret dili tercümanı olduğunu öğrendi. Ertesi gün birlikte hastaneye gittiler. Tercüman sayesinde Gülizar rahatlıkla doktoruyla iletişim kurabildi, ilaçlarını yazdırdı ve tedavisini oldu.
"Kimseyi kaderine terk edemeyiz"
Güldane Kaya Kaçar, bu olayın ardından işitme engellilerin tanık oldukları zorluklara dikkat çekerek şunları söyledi:
"Herkesin sıradan bir rutini, başkası için çaresizlik olabilir. Bu engelleri hep birlikte aşmalıyız. Kimseyi kaderine terk edemeyiz. Tüm hastanelerde işaret dili tercümanı bulunması için elimden geleni yapacağım."
Engelsiz sağlık hizmeti yeterli mi?
Sağlık Bakanlığı tarafından, işitme engellilerin sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırmak için Engelsiz Sağlık İletişim Merkezi (ESİM) uygulaması geliştirildi.
Bu sistem sayesinde işitme engelli bireyler 7/24 görüntülü tercüman hizmeti alabiliyor. Ancak uygulamanın pratikte yeterli olmadığı belirtiliyor:
- Her işitme engelli hastanın akıllı telefonu yok.
- Tüm doktorların ESİM uygulamasını telefonuna indirip kullanması zaman alıyor.
- Hatlar meşgul olabiliyor ve uzun bekleme süreleri yaşanabiliyor.
Bu nedenle işitme engellilerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştırmak için her hastanede en az bir işaret dili tercümanının bulunması büyük bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.
Çözüm ne olmalı?
Gülizar gibi pek çok işitme engelli yurttaş, sağlık hizmetlerine erişimde büyük sıkıntılar çekiyor. Engellilerin bu tür mağduriyetleri önlemek için şu çözümler önerilebilir:
- Tüm devlet hastanelerinde işaret dili tercümanı bulundurulmalı.
- Sağlık personeline işaret dili eğitimi verilmeli.
- Hastanelerde işitme engellilere özel danışma noktaları oluşturulmalı.
- Engellilerin sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıran alternatif yöntemler geliştirilmelidir.
(AÇA/EMK)