KESK Grev ve Toplu Sözleşme İçin Alanlardaydı
KESK "Çözüm toplu görüşmede değil, toplu sözleşme ve grev hakkının kullanılmasında" diyerek dördüncü turda toplu görüşmelerden çekilmişti.
KESK'e bağlı sendikaların üyeleri dün toplu görüşmelerin son toplantısının yapıldığı saatlerde Türkiye'nin bir çok yerinde yaptıkları eylemlerle hükümeti protesto ettiler.
KESK'in görüşmeler başladığı günden itibaren söylediklerinin arkası olduğunu söyleyen KESK Başkanı Tombul taleplerinin yerine getirilmesi konusunda somut adımlar atılmadan yapılacak bütün görüşmelerin anlamsız olacağı görüşünde.
KESK'in talepleri şöyle:
* Kamu emekçileri için en düşük maaş 1050 YTL olmalı.
* Kamu emekçilerinin geçen yılki kaybı en az yüzde 10. Bu ek zamlarla telafi edilmeli. Bu ek zamlar emeklilere de yansıtılmalı.
* "Devlet Memurları Kanun Tasarısı" adı altında iş güvencesini ortadan kaldırmaya ve esnek ve sözleşmeli istihdamın önünü açmaya yönelik bütün çabalardan da vazgeçilmeli.
* Uluslararası Par Fonu (IMF)patentli neoliberal ekonomik politikalara artık dur denilmeli, ekonomik politikaların merkezine halkın ihtiyaçları ve toplumsal yarar konulmalı. Bir yağmaya dönüştürülen özelleştirme uygulamalarına son verilmeli ve kamu hizmetlerinin tasfiyesinden vazgeçilmeli.
"Şahin'in ve hükümetin oyununu emekçi bozacak"
Tombul, "Devlet Bakan Mehmet Ali Şahin'in geçen yıl 5 YTL sendika aidat yardımını, bu yıl da beraber basın açıklaması yapma taktiklerini hep beraber izliyoruz. Bazı konfederasyonların emekçilerin hak ve taleplerini savunmak yerine bu oyunun bir parçası haline gelmeyi kabul etmesi, bunu ısrarla devam ettirmesi üzücü bir durum" dedi.
"Daha başlamadan son sözü kimin edeceği belli olan görüşmelerin emekçinin yararına olduğu doğru değil" diyen Tombul, hükümetin uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarla seçiminin emekçiden değil, IMF'den yana olduğunu gösterdiğine inanıyor.
Bakan Şahin'in bu yılki toplu görüşmelerde geçen yıldan farklı bir taktik izlemediğini belirten Tombul, Bakanın ilk önce konfederasyonlar arasında yandaşlık ilişkisi geliştirdiğini ardından da kamu emekçileri ile halkı karşı karşıya getirmeye çalıştığını savunuyor.
"Haklar masada değil sokaklarda savunulmalı"
"KESK'in masadan çekilmesinin emekçilerin elini zayıflattığı iddiasını tekrarlamaya devam edenlere de bir çift söz söylemek istiyoruz: Yüzde 4 zam + enflasyon farkı tartışmalarının yapıldığı toplantılarda 'geçen yıl yüzde 5 hakaret değildi de, bu yıl ki yüzde 4 mü hakaret oluyor' diye açıklama yapan Bakan Şahin emekçilerin ellerinin geçen yıldan itibaren nasıl ve kimler tarafından zayıflatıldığının ipucunu vermiyor mu?"
"Bu oyuna son verecek olanlar emekçilerdir" diyen Tombul, kamu emekçilerinin haklarının savunulacağı yerlerin sokaklar, alanlar, iş yerleri olduğunu sonucu belli görüşme masaları olmadığını söylüyor.
"Sendika olmanın gereği emekçinin hakkını savunmaktır"
Tombul, Şahin'in "KESK'in ideolojik bir tavır içinde olduğunu" açıklamasını hatırlatarak "Evet doğru. Nasıl ki hükümet ideolojik seçimler yaparak ilk önce IMF, sonra özelleştirme sonra kadrolaşma için bütçe dengelerini oluşturuyorsa, KESK de ilk önce başta kamu emekçileri olmak üzere tüm çalışanların, emeklilerin, işsizlerin hakkı diyerek, halk için bütçe diyerek ideolojik bir seçim yapmaktadır, yapmaya da devam edecek. Sendika olmanın gereği de budur" diyor.
5. tur görüşmelerde grev ve toplusözleşme hakkının tartışıldığını ancak bu konuyu tartışmaya gerek olmadığını söyleyen Tombul, Anayasa'nın 90. Maddesi ve ILO anlaşmalarının bu konuda net olduğunu söylüyor.
"Kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme hakkı vardır. Yapılması gereken tek şey bu hakkın kullanılmasına yönelik engelleyici tutumdan vazgeçilmesidir. Bu konuda tek engel hükümetin kafasında." (EZÖ/KÖ)