Nurhan, istimlakın kısa vadeli bir çözüm olduğunu söyleyerek alternatif yöntemlerin kullanılması ve uzun vadeli konut politikaları oluşturularak uygulanması gerektiğini belirtti.
Nurhan, belediyenin istimlak edilecek evlere tebligat göndermeden önce, evleri alınacak insanlara yerleşebilecekleri yerler önermesi gerektiğini söyledi.
Alternatif yollar
Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi de bir açıklama yaparak, "hak sahiplerinin mağdur olmaması ve rant yaratılmaması için, takas, süreli inşaat hakkı gibi yöntemlerin de kullanılması; projelendirilmiş bir istimlak yapılması gerekir" dedi.
Şehir plancıları, Alibeyköy'de, önce "imar affı" yapıldığını, ıslah planı ile tapu tahsis belgesi verilip, sonraki yapılaşmaya ve gelişmeye seyirci kalındığını hatırlattı ve çoğu zaman yeşil alan ya da okul, karakol vs. yapmak için kamulaştırılan alanların siyasi çıkar elde etmek için amacı dışında kullanıldığını vurguladı.
"Bu kapsamda alınacak ilk önlem, plan kararları doğrultusunda kamulaştırılan alanların plan değişiklikleri ile amacı dışında kullanılmasının önlenmesi olacaktır".
Şehir Plancılarının tespit ve önerileri şöyle:
* Alternatif konut politikaları geliştiremeyen iktidarlar afete maruz bölgelerin gecekondular ve diğer kaçak yapılar tarafından işgal edilmesinden sorumludur.
* Bu sorunların çözümü için kamulaştırmayı öneren ve kamuya yeniden bedel ödetecek olan yöneticiler de sorumlu duruma geleceklerdir.
* Kamulaştırma yoluyla afet riski taşıyan alanlardaki yapıların tasfiye edilebilmesi mümkün değil. Yalnızca İstanbul'daki yapılaşmış dere yatakları için katrilyonluk bütçelerden gerekir. Kamulaştırma Türkiye genelinde, mevcut kamu kaynakları dikkate alındığında, uygulanabilir bir yöntem değildir.
* Alibeyköy'de enkaz bedeli ödenerek tahliye edilecek gecekonduların birçoğunun 3194 Sayılı İmar Kanunu gereğince yıkılması gerekiyor. Bu kaçak yapıları yıkmayan/yıkamayan tüm yerel yöneticilerin sorumluluğu vardır.
Şehir Plancıları sağlıklı ve uzun vadeli bir çözüm bulunması için imar aflarından ve hazine arazilerinin tahsisinin gündeme getirilmesinden vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. (ÖG/EÜ)
