İsrail Akdenizi de Öldürüyor

Greenpeace, İsrail'in 13-15 Temmuz'da Ciyyeh Elektirik Santrali'ni bombalanmasının ardından petrol sızıntısının en az 100 metre batıya, düzinelerce metre kuzey ve güneye doğru ilerlediğini, petrolün su üstünde 1-10 santimetre arasında kalınlıkta bir tabaka oluşturduğunu ve deniz tabanını kapladığını açıkladı.

Petrol sızıntısının deniz tabanındaki etkilerini ilk defa "Lübnanlı Profesyonel Dalgıçlar Birliği" ile birlikte görüntüleyen Greenpeace, bugün yaptığı yazılı açıklamada, saldırıların üzerinden altı hafta geçmesine rağmen, Lübnan'ın kıyısının petrolden dolayı hala bulanık ve kirli göründüğünü bildirdi.

El-Sarji: Kıyı çevre değerlendirmesi yapılmalı

Greenpeace eylemcisi ve Lübnanlı Profesyonel Dalgıçlar Birliği Başkanı Mohammed El-Sarji, "Görüntüler dehşet verici, deniz dibi tamamen petrol ile örtülmüş durumda. Petrolün daha fazla yayılması hemen önlenmez ve petrol temizlenmezse, bütün deniz yaşamı seneler boyunca bundan olumuz şekilde etkilenir" dedi.

Ciyyeh de keşfedilenler ve Beyrut ve Jbeil'deki diğer dalışlardan alınan görüntülerin tahmin edilenin çok üzerinde zehirli petrolün, deniz tabanı ve kıyısını olumsuz şekilde etkilediğini gösterdiğini ifade eden El-Sarji, biran önce tam bir kıyı çevre değerlendirmesinin yapılması gerektiğini vurguladı.

Hajj: Hava incelemesi için blokaj derhal kaldırılmalı

Greenpeace Beyrut Koordinatörü Zeina Al Hajj da, "Denize tam olarak ne kadar petrol karıştığını bilmek ve değerlendirebilmek için, kıyıda ve su altında araştırmalar, ayrıca havadan incelemeler yapılması gerekiyor. Değerlendirmenin sürdürülebilmesi için blokajın bir an önce kardırılmalısı gerekiyor. Ayrıca petrolden etkilenmiş alanların iyileştirilme çalışmaları artırılmalıdır" dedi.

Greenpeace, Ciyyeh de termik santralin bombalanmasının ardından tahminlere göre 10- 15 bin ton Fuel Oil'in Akdeniz'e karıştığını; Lübnan'ın kuzeyinde 150 kilometre uzunlukta ve 22 bölgeyi kaplayan kıyının büyük hasar gördüğünü bildirdi.

Saraç: Türkiye hükümeti Akdeniz'e sahip çıkmalı

Greenpeace Akdeniz Denizler Kampanyası Sorumlusu Canan Saraç da, "Görüntüler yerel yöneticilerin uluslararası otoritelerle beraber biran önce harekete geçmesi gerektiğini gösteriyor. Savaşın çevreye olan etkilerinin tam olarak değerlendirilebilmesi için, petrol sızıntısı başta olmak üzere çevreye diğer etkilerinin de bir rapor haline getirilmesi gerekiyor" dedi.

Saraç, Türkiye hükümetinin de uluslararası çağrılara cevap vererek Akdeniz'e sahip çıkmasını ve biran önce uluslararası kurumlar ve diğer hükümetlerle çalışmaya başlamasını talep etti.

Greenpeace, gerek Lübnan hükümetine gerek de bölgesel kuruluşlara istendiği takdirde her türlü yardıma hazır olduğunu ve petrol temizleme çalışmalarına gönüllü gruplarını koordine ederek katılacağını duyurdu. (KÖ)

* Fotograflar: Ciyyeh (Güney Beyrut), Mohamad El Sariji Greenpeace.