IMFye Kapıyı Gösterip Üretmek Gerek
IMF birinci başkan yardımcısı Anne Krueger, işsizliğin kıdem tazminatının yüksekliğinden kaynaklandığını söylemişti.
Sendika temsilcileri kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini ifade ederek "İMF politikalarına teslim olmayacağız. Yasa ile iş güvenliğimiz ortadan kalkacak. Söz konusu düzenlemeye karşı mücadeleyi büyüteceğiz" dediler.
Çanakkale'de örgütlü bulunan sendikaların temsilcilerinin tepkileri şöyle.
Rıdvan Yüce (Eğitim-Sen İl Yöneticisi) : "Çalışanların geçmişte elde ettikleri hakları yok edecek tüm yasalara genelde KESK olarak özelde ise Eğitim-Sen olarak karşıyız. Sözleşmeli olarak işe başlayanların özellikle kadrolu olmasını talep ettiğimiz bir dönemde bu uygulamanın kabul edilmesi mümkün değil. Yasayla sadece memurlar değil aslında tüm toplum zarar görüyor. Toplumun bu tür hak gasplarını içeren yasalara karşı topyekun mücadele etmesi gerekiyor. Çözüm olarak da ortak çalışanlar yasasının ülke ve konfederasyonların gündemine alınması gerekiyor."
Ömer Faruk Mutan (SES Şube Başkanı) : "Sözleşmeli istihdamın esası bir yıllık sözleşmelere dayanıyor. Uygulamayla esnek bir çalışma ortamı getiriliyor. İş güvenliği ortadan kaldırılıyor. Çıkarılacak olan özel kanun ile memur kadrolarında çalışanların sözleşmeli personel statüsüne geçirilmesinin önünde hiçbir engel bulunmuyor."
Ülfettin Yalın (Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı) : "Dünyanın hiçbir yerinde bağımsız bir devlet memuru yok. Hiçbir devlet kadrolu memurlarından tamamen vazgeçmez. Hükümetin bu kararı tamamen IMF'nin dayatmaları sonucu ortaya çıktı. Bu yasa ile her zaman savunduğumuz demokrasinin tabana yayılması ortadan kalkıyor. Biz Türk Eğitim-Sen olarak bu yasaya tamamen karşıyız."
Cahit Kiper (Türkiye Kamu-Sen Şube Başkanı) : "Kamu-Sen olarak memurların sözleşmeli olmasını öngören yasa ve düzenlemeye tamamen karşıyız. Bu yasa ve düzenleme ile çalışanları büyük bir tehlike bekliyor. Zaten bu ve bu yasanın memura neler getireceği konusunda çeşitli açıklamalar yaparak yayınlar dağıttık. Bu yasaya Türkiye'deki tüm memur sendikaları karşı çıkıyor. Yasayla birlikte memurların iş güvenliği ve devlet güvenliği tamamen ortadan kalkıyor. Bizde Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikaları olarak bu yasaya karşı mücadelemizi sürdüreceğiz."
Atilla Teoman (BES Şube Başkanı) : "Böyle bir yasa çıktığı taktirde kazanılmış haklarımızdan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Bu yasaya karşı eylemliklerimizi sürdüreceğiz. İşsizliğin kıdem tazminatından kaynaklı olduğunu söylemek büyük bir aldatmaca. İşsizliğin çözümü bu tür uygulamalar değil. Büro Emekçileri Sendikası olarak tüm memur arkadaşlarımızı yasaya karşı çıkmaya ve bu tür yasalar ile örgütlü bir şekilde mücadele etmeye çağırıyorum."
Zeki Önder (Tüm Bel-Sen Şube Başkanı): "Türkiye İstatistik Kurumu'ndan alınan Haziran 2006 fiyatlarına göre yapılan araştırma sonucu çalışan tek kişilik yoksulluk sınırı 983,37 YTL olarak açıklanmış, bu rakamlara petrole iki ayda 18 kez yapılan zamlar dahil edilmemiş. Kamuda çalışan bir memurun maaşı ortalama 660 YTL. Yani emeği ile geçinenler enflasyon altında eziliyor. Yüzde 2,5 zamlarla çalışanları avutanlar kamudaki gelir dağılımı adaletsiz bir şekilde içinden çıkılmaz bir hale getirdi. IMF ülkedeki 350 YTL olan asgari ücreti ve ardından kıdem tazminatının azaltılması talimatını vererek çalışma hayatını zehir etmek istiyor."
"Bölgesel asgari ücrete karşıyız"
Sabih Şahinoğlu (Tek Gıda-İş Şube Başkanı): "Yıllardan beri Türkiye ekonomisini sadece borç ödemeye odaklayıp, bir krizden diğerine sürükleyen IMF şimdi de çalışanların en hayati haklarına göz dikmiş görünüyor.
"Tek Gıda-İş sendikası olarak kıdem tazminatı haklarımızı zedelemeye yönelik her türlü girişimin bölgesel asgari ücret adı altında ücretlerimizin düşürülmesinin ve her türlü iş güvencesine ilişkin her türlü saldırının karşısında olacağımızı şimdiden ilan ediyoruz. Bu ülkede gelir dağılımında adaletsizlik vardır. Ancak çözüm yolu yoksulluğu daha da derinleştirmek değil. Yapılması gereken şey çok açık. IMF'ye kapıyı gösterip ülkenin üretim açığını kapatmak. Tüm emek cephesini, haklarımızı gasp etmeye dönük bu yeni saldırı karşısında birlik ve beraberlik içinde direnmeye davet ediyoruz."
Oğuz Teoman (Genel-İş Şube Başkanı): "Hükümetin gündeminde bir süredir asgari ücretin bölgelere göre dağılımı uygulaması bulunuyor. Uygulama yatırımcıyı çekmek adına asgari ücretin bölgelerde farklılık göstermesini öngörüyor. Biz asgari ücretin yükseltilmesi mücadelesi verirken onlar onca yurttaşı hiçe sayarak daha da düşürmeyi planlıyorlar. Uygulama ile insanlarımızı iyice açlığa mahkum edecekler. Asgari ücretin düşürülmesi konusunda da Türkiye'yi tanımadıkları ortaya çıktı. Yani Çanakkale'de ev kiraları 380 YTL'yken insanlar ne yer, ne içerler düşünülmüyor." (KÖ/TK)