JENAN MOUSSA'NIN HABERİ
"Humus'un Alevi köyü Fahel'de 58 kişi rejim yanlısı milislerce öldürüldü"

Suriye'den gelen kaygı verici haberlere göre, geçtiğimiz Perşembe günü (25 Ocak) Humus yakınlarındaki Alevi köyü Fahel'de toplu infazlar gerçekleştirildi. Köylülere göre, silahlı kişiler Fahel'e saldırdı ve 58 kişiyi öldürdü. Yakındaki Meryemin köyünde de 2 kişi öldürüldü.
Özellikle Orta Doğu'daki çatışma bölgeleri hakkında derinlemesine haberleriyle tanınan Lübnanlı araştırmacı gazeteci ve belgesel film yapımcısı Jenan Moussa X hesabında bir mesaj zinciriyle Suriye'de Aleviler üzerinde artan baskıları ve HTŞ rejiminin müttefiki Sünni milislerin katliamlarını önlemekteki aczini yerinde izleyerek değerlendirdi.
Jenan Moussa hakkında
Dubai merkezli haber kanalı El Aan TV'de alan muhabiri olan Moussa Suriye, Irak, Libya ve Afganistan gibi tehlikeli çatışma bölgelerinden korkusuzca yaptığı haberlerle tanınıyor. Moussa, mesleki geçmişinde IŞİD'in yükseliş ve düşüşünden, savaşın sivillere yönelik etkilerine kadar bir çok habere imza attı. Araştırma haberlerinde genellikle savaş suçlarına, insan hakları ihlallerine ve mültecilerin yaşadığı güçlüklere odaklanan Moussa özellikle gazetecilerin ulaşmasının zor olduğu bölgelere ve gruplara erişim sağlaması, sunduğu birinci elden tanıklıklar ve özel içeriklerle takdir kazanan bir haberci olarak tanındı. Moussa, sosyal medyanın bir haber mecrası olarak sunduğu imkan ve yenilikleri değerlendirmede gösterdiği becerilerle hızla değişen gündemlere ayak uydurmayı başaran bir gazeteci olarak da dikkat çekiyor.
Olayların gerçekleştiği Fahel, Meryemin ve Şin, Humus'un kuzeybatısında ve Hama'nın güneybatısında yer alıyor.

Heyet'ül Tahrir Eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki Suriye yetkilileri, birkaç gün önce Humus'un batısındaki kırsal alanlarda bir güvenlik operasyonu yürütüldüğünü duyurmuştu. Yeni yöneticilere göre, bu operasyonların amacı Esad rejimi yanlısı unsurları temizlemekti.
Moussa'nın haberine göre, "çoğu cinayet Fahel'de gerçekleşti."
Moussa "Konuştuğum kişilere göre, 23 Ocak Perşembe günü minibüs ve kamyonetlerdeki silahlı adamlar Alevi köyü Fahel'e baskın düzenledi. Rastgele ateş etmeye başladılar, evleri tahrip ettiler ve onlarca erkeği tutukladılar." diyor.
Görgü tanıklarına göre, silahlı kişiler köylüleri, erkekleri, kadınları, yaşlıları dövdüler. Dinsel alemetler tahrip edildi, evler yağmalandı. Bunlar olurken, Şam-Fahel otobüsü köye döndü. Otobüsten iki adam indirildi ve olay yerinde öldürüldü.
Katliamcıların HTŞ mensubu olup olmadığı belirlenemedi
Jenan Moussa "Fahel'deki silahlı adamların kim olduğunu doğrulayama[dığını]" yazıyor. "Bazı kaynaklar HTŞ olduğunu söylerken, diğerleri emin olamadıklarını, [ortamın] çok kargaşalı olduğunu iddia ediyor. Bir kaynaksa saldırganların yakın köylerden geldiğini söylüyor.
Köylüler, silahlı kişilerin ayrılmasından sonra, 58 kişinin öldürüldüğünün [görüldüğünü] iddia ediyor. Ölenlerin hepsi erkek. Kimi cesetler Fahel yakınlarındaki yollarda bulundu, diğerleri silahlı kişilerce tarafından yakındaki bir hastaneye atıldı.
Meryemin köyünde iki cinayet
Perşembe günü Fahel yakınlarındaki Meryemin köyünün de silahlı kişiler tarafından basıldığı haberleri üzerine "yarısı Alevi, yarısı Aleviliğin bir kolu olan Murşidiye" olan "Meryemin'deki bir tanıkla konuştu[ğunu]" söyleyen Moussa tanıktan şunları aktarıyor:
"Perşembe günü öğle saatlerinde silahlı kişiler Meryemin'e girdi. Güney yönünden gelmişlerdi. Beraberlerinde "doşkalar" da vardı. (Doşka Rus yapımı genellikle araçlara yüklenerek taşınan 12,7 mm çapında mermi atan Rusça kısaltılmış adı DShK [Degtyaryov-Shpagin Krupnokaliberny] ile anılan ağır makineli tüfek türü). Makineli tüfek taşıyan erkekler köye girerken rastgele ateş ediyorlardı.
Köylüler "mürşid"in resmine ayakla basmayı reddedindce ağır biçimde dövüldü
Moussa'nın kaynağına göre, "[silahlı kişiler] Evlere girdiler. Tüm değerli eşyaları çaldılar, erkekleri sertçe dap ettiler. Süleyman el-Mürşid'in (Mürşidiye mezhebinin kurucusu) resmini indirdiler. Resmin üzerine basmaları emredilen köylüler buna uymayınca daha ağır şekilde dövüldüler.
"Silahlı kişiler insanları aşağılamak için, erkekleri köpek gibi havlamaya zorladılar. Yanlarında bir çok kişiyi, özellikle eski asker ve eski polisleri götürdüler. Sertçe dap ettiler. Aralarından biri Esad dönemindeki eylemlerde bulunduğu iddia edilerek anında idam edildi.
"Beyaz araçlı milisler"
Moussa'nın kaynağına göre, "Önce HTŞ'li bir grup evlere gelip, eşyaları kontrol ettikten [sonra] saygılı bir şekilde ayrıldı, [herhangi bir şey çalmadılar. Sonra yaklaşık 100 militan beyaz araçlarla geldi, üzerlerinde hiçbir işaret/logo yoktu. Kendilerine Ebu Halid ve Ebu Süfyan grubu diyorlardı."
Jenan Moussa "Şin köyünde ne olduğunu [ise] öğrenemedi[ğini]" yazıyor. Fahel ve Meryemin'deki köylülerin uluslararası medyanın köyleri ziyaret edip rapor hazırlamalarını istediklerini aktarıyor.
"Köylüler silahsız, eski askerler silahlarını teslim etmiş"
Köylüler silahlılara karşı çıkan kimsenin olmadığını vurguluyor. Kimsenin silahı yok. Ancak insanlar köylerde Suriye ordusunda görev yapan kişiler olduğunu kabul ediyor. Ancak bu eski askerlerin çoğu silahlarını HTŞ'ye teslim ettiğini ileri sürüyorlar.
HTŞ halkı yatıştırma çabasında gösteriler sürüyor
Jenan Moussa, Cuma günü, "Humus'un HTŞ valisi[nin] Meryemin'e gidiğini, köylülere HTŞ'nin suçluları bulup cezalandıracağını söyledi[ğini]. Ayrıca çalınan malların iade edileceğini" söylediğini aktarıyor.
Perşembe günü gerçekleşen katliamdan bu yana gösteriler sürüyor.
Sivil Barış Grubu'nun iddiaları: "13 silahsız kişi öldürüldü"
Humus'ta "Sivil Barış Grubu" adlı tanınan bir aktivist grup kentin batı kırsalındaki durumla ilgili yaptığı açıklamada şu ağır ihlalleri dile getirdi.
Humus'un batı kırsalındaki son gelişmelerden derin bir endişe duyuyoruz. Burada bireyleri yakalamak ve silahlara el koymak için askeri bir operasyon başlatıldı. Yasal önlemlerle güvenlik ve istikrarın sağlanmasının gerekliliğini kabul ederken, bu operasyona eşlik eden ihlalleri ve aşırı şiddeti şiddetle kınıyoruz.
Yerel tanıklıklara göre, ekibimiz operasyon sırasında 13 silahsız kişinin öldürüldüğünü belgeledi. Vakalar arasında şunlar yer alıyor:
• Fadi Sh., Khirbet al-Hamam köyünde düzenlenen bir baskın sırasında tutuklandı. Yüzüstü yatarken beline doğru isabet eden bir kurşunla idam edildi.
• Aynı baskın sırasında tutuklanan Firas Q. daha sonra al-Ghazala köyü yakınlarındaki bir kavşakta ölü bulundu.
Ayrıca, askeri güçlerin aranan kişilerin oğullarını ebeveynlerini teslim olmaya zorlamak için tutukladığı durumlar da dahil olmak üzere başka ciddi ihlaller de bildirildi. Önemli vakalar arasında şunlar yer alıyor:
• Bir köye düzenlenen baskın sırasında tutuklanan A.K.Q.'nun kardeşine göre,
görevliler A.K.Q.'nun babası K.Q. teslim olmadıkça Humus şehrindeki eski Askeri Güvenlik binasından serbest bırakılmayacağını belirtti.
• Benzer bir olay, aile üyesi benzer koşullar altında gözaltına alınan M.A.H. olarak tanımlanan bir vatandaşla ilgili olarak da yaşandı.
Ek olarak, sivillerin ailelerinin önünde aşağılanma ve onur kırıcı muameleye maruz kaldığı yaygın olayları belgeleyen doğrulanmış raporlar ve görüntüler aldık.
Bu ihlaller arasında fiziksel saldırılar ve değerli eşyaların ve hayvanların çalınması yer alıyor. Belgelenen vakalar arasında Meryemin sakini Y.A. da var. Genel Güvenlik güçleri aramalarını tamamladıktan kısa bir süre sonra evi, farklı bir askeri gruba ait olduğuna inanılan kimliği belirsiz kişiler tarafından basıldı. Bu kişiler evden altın çaldılar, Y.A.'yı diz çökmeye zorladılar, ona fiziksel saldırıda bulundular ve karısının ve çocuklarının önünde onu aşağıladılar.
Moussa: "Silahlı kişilerin öldürdüğü 16 kişinin cenazeleri gömüldü, 35 kişi kayıp"
Jenan Moussa, kültürel ve dinsel açıdan çeşitlilik gösteren, farklı dinler ve inançlara sahip köylerin bir karışımı olan Batı Humus kırsalının 2012'de Hula katliamının gerçekleştiği bölge olduğunu hatırlatıyor. Fahel'e 12 km mesafede olan Taldu kasabasında 108 kişinin o dönem hükümet yanlısı güçler tarafından öldürüldüğünü belirtiyor.
Moussa, öldürülen 16 kişiden 13'ünün Suriye Arap Ordusu'nda (Esad rejimin ordusu) görev yapmış eski asker veya subay olduğunu bildirdi: "Tüm bu eski askerler HTŞ ile uzlaşma sürecini çoktan başlatmış ve bitirmişlerdi. Bu, eski askerlerin silahlarını HTŞ'ye teslim etmiş oldukları anlamına geliyor. Karşılığında davalarının çözüme bağlandığını belirten bir belge alıyorlar. Bu belgeyle ideal kontrol noktalarından geçebilmeleri ve evlerinde güvenle oturmaları gerekiyor.
Olaylardan önce, Esad rejiminin düşmesinin ardından HTŞ görevlileri bu uzlaşma belgelerini vermek için beş gün boyunca Fahel köyünde kalmışlardı. Köydeki erkeklerin çoğu HTŞ ile uzlaşmış ve kendilerine "aman" [Arapça "güvenlik teminatı"] verilmişti.
(AEK)