GDO’da İmtiyaz Olmamalı

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İstanbul Şubesi genetiği değiştirilmiş organizma (GDO) ve GDO’lu ürünlerle ilgili yasanın yönetmeliklerle gevşetilmeye çalışıldığını, bu şekilde halkın değil, firmaların eksiklik ve mağduriyetlerinin giderilmesini amaçlandığını bildirdi.

“GDO`lar ve Ürünlerine Dair Yönetmelikte yapılan ve 29 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanan değişiklik ile yasada yer almayan ‘GDO Bulaşanı’ ibaresi ortaya çıkmıştır...

“Yönetmelikteki mevcut değişiklikler kapsamında GDO`lu olmayan bir gıdaya izin verilen bir GDO binde 9 ve altında bir oranda bulaşmışsa bu gıda maddesi evveliyatında GDO`lu olmasa bile bulaşma sonrasında istenirse GDO`lu gıda olarak izinlendirilebilecek.

“Henüz onay verilmiş GDO`lu gıda maddesi bulunmamasına karşın, GDO bulaşması çerçevesinde izin verilmesi halinde GDO bulaşanlı gıdalarımız olacaktır.”

Laboratuvar sorunu

Bakanlığı bulaşma kapsamında getirdiği imtiyaza derhal son vermeye çağıran ZMO, “GDO`ya Hayır Platformu” bileşenlerinden Greenpeace Akdeniz`in bir araştırmasına referans vererek laboratuvar sorununa da dikkat çekti:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`na akredite olan 41 laboratuvarın sadece 10 tanesinin var/yok testi ile GDO tespiti yapabiliyor.

Var/yok testi ise miktar belirlemesi yapamıyor, sadece ürünün içinde sadece GDO olup olmadığını saptıyor.

“Miktar belirlemesini ise sadece dört bakanlık laboratuvarı yapabiliyor. Yönetmelikteki tanımlamalara göre bulaşanın izin verilen GDO`lardan olup olmadığının taranması gerekiyor. Şayet öyle ise muhtemelen bu dört laboratuvar tespit yapabilecektir. Peki, ya bulaşan izin verilen GDO`lardan değilse?..

“Çünkü bu laboratuvarlar izin verilmemiş ya da dünyada olup da ülkemizde olmayan GDO`ları analiz edebilecek akreditasyona sahip değiller.

“Bu durumda ya bu GDO`ların miktar analizleri hiç yapılamıyor ve izinsiz GDO ve bulaşanına sahip ürünler ülkemizde cirit atıyor ya da bir şekilde bazıları belki analiz edilmeye çalışılıyor olabilir

“Ancak, izinsiz GDO`lar için bu laboratuvarlar akredite olmadıklarından yaptıkları analizlerin hiçbir geçerliliği ve güvenilirliliği yok!” (YY)