Gazeteciler “Yıpranma Hakkı”na 5 Aralık’ta Sahip Çıkıyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) dahil 12 meslek kuruluşunun oluşturduğu Gazeteci Örgütleri Platformu’nun gazetecilerin "yıpranma hakkı"nın kaldırılması girişimlerine son verilmesini talep etmesinin ardından medya temsilcileri, şimdi düzenlemeyi sokakta protesto etmeye hazırlanıyor.

Eser: Yürüyüşe tüm basın emekçileri davetli

Basın emekçilerinin 30 yıldır uygulanan ve “yıpranma hakkı” olarak bilinen “Fiili hizmet süresi zammı hakkı”nın, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nda değişiklik Öngören Tasarı”yla geri alınmak istendiğini açıklayan TGS, 5 Aralık Çarşamba günü bir eylem düzenliyor.

 “Gazeteciler olarak kazanılmış bu hakkımızın sonuna kadar arkasındayız” diyen TGS İstanbul İl Başkanı Gürsel Eser, bianet’e, tüm basın emekçilerini davet ettiği protesto yürüyüşü için saat 10:00’da Taksim’de toplanacaklarını ve Galatasaray Meydanı’na kadar yürüyeceklerini açıkladı.

Yasanın geri çekilmesi için bütün basın çalışanlarını kapsayacak ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gönderilecek şekilde “Gazetecilerin Kazanılmış Haklarına Dokulmasın” bağlığıyla bir imza kampanyası başlattıklarını ifade eden Eser, toplanan imzaları Bakanlığa ve Meclise göndereceklerini söyledi.

Eser, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve ayrıca 550 milletvekiline de mektup gönderileceğini duyurdu.

"Hak kısmak değil örgütlenmenin önünün açılması gerekli" 

Gazeteci Örgütleri Platformu’nun Çalışma Bakanlığı’na sunduğu raporda "5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Taslak gazetecilerin de bulunduğu bir grup sigortalının yıpranma hakkını (fiili hizmet süresi zammı) ortadan kaldırmakta. Bu değişiklik daha önce de denendi ve geri çekildi. Yeniden gelmesinin izahı yok" demişti.

"Taslakla, daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kanun hükümlerinde, iptal gerekçeleri doğrultusunda düzenlemeler yapılması beklenirken; bunun ötesine geçilerek, çalışanların mevcut haklarında kayıplara yol açan vahim bir hataya düşüldüğü kanaatindeyiz." (EÖ)