Gazeteci Saymaz’ın ifadesi başladı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Gezi Parkı soruşturması kapsamında, “61. Hükümeti cebir ve şiddet kullanılarak ortadan kaldırmaya yönelik” olduğu iddiasıyla dün (19 Mart Çarşamba) gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz’ın ifadesi alınmaya başlandı.
TGC: Serbest bırakılsın
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), İsmail Saymaz’ın gözaltına alınmasını basın özgürlüğüne yapılan ciddi bir saldırı olarak değerlendirdi ve “Gazetecilik suç değildir” diyerek Saymaz’ın derhal serbest bırakılmasını talep etti. TGC, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 84 kişinin gözaltına alındığı soruşturma sürecinde hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi ve gazetecilerin haber alma, haber verme hakkının engellenmemesi gerektiğini belirtti.
"Demokrasi için hukukun üstünlüğüne saygı şart"
TGC Yönetim Kurulu, 19 Mart 2025’te yaşanan gelişmelerin Türkiye’de demokrasi adına önemli bir dönüm noktası olabileceğine dikkat çekti. Açıklamada, halk tarafından seçilen siyasetçilerin yine halk tarafından seçimle görevden alınması gerektiği vurgulandı ve hukukun üstünlüğü ile demokrasi ilkelerinden sapılmaması gerektiği ifade edildi.
"İnternet ve habere erişim engelleniyor"
TGC, soruşturmayı takip eden gazetecilerin internet trafiğinin yavaşlatılması nedeniyle büyük zorluklar yaşadığını, bunun da vatandaşların bilgilendirilme hakkını engellediğini dile getirdi. Ayrıca, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin’in "terör ve örgütlü suçlar soruşturmalarına ilişkin yayınların incelendiğine" dair açıklamasının basın kuruluşlarına yönelik bir tehdit olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
"İsmail Saymaz gazetecidir, derhal serbest bırakılmalıdır"
Açıklamada, Gezi süreci kapsamında “Türkiye hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” iddiasıyla gözaltına alınan TGC üyesi ve Halk TV yorumcusu İsmail Saymaz’ın mesleki faaliyetinin engellenmesinin kabul edilemez olduğu ifade edildi. Saymaz’ın bir an önce serbest bırakılması talep edilirken, gazeteciliğin suç olmadığı vurgulandı.
"Gezi olaylarının takibi gazetecilik faaliyetidir"
TGC, Gezi sürecinde gazetecilerin ağır baskılara maruz kaldığını belirterek, bu baskıların yeniden gündeme getirilip medya kuruluşlarının hedef alınmasının rahatsızlık verici olduğunu ifade etti. 13 yıl önce başlayan bu soruşturmaların, iktidar ve muhalefet arasındaki çekişmelerde gazetecilere yönelik yeni bir baskı aracı olarak kullanılmasından endişe duyulduğu kaydedildi.

BİA Medya Gözlem Veritabanı
(EMK)