Fındık Sen: FİSKOBİRLİK Kimlerin Birliği?
Fındık Sen Kurucu Başkanı Yaşar, yaptığı yazılı açıklamayla Olağanüstü kongre öncesinde FİSKOBİRLİK'in asıl işlevini hatırlattı.
"Fındık üreticilerinin tek başlarına yapamayacağı, birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri en iyi biçimde ve maliyet fiyatına yapmak üzere dayanışma suretiyle ekonomik güçlerini bir araya getirerek kurmuş oldukları FİSKOBİRLİK; bugün 50 kooperatifi ve 250 bine yakın ortağıyla sadece Türkiye'de değil,dünya fındık tarımında da önemli bir kuruluştur."
Yaşar'ın talepleri şöyle:
* FİSKOBİRLİK sadece fındığı üreticiden alan, depolayan sonra tekrar ihracatçılara satan bir kurum olarak çalışmayı terk etmeli, Aldığı fındığını tesislerinde işleyerek iç ve dış piyasaya kendisi sürmeli,
* Sağlanacak değerle FİSKOBİRLİK şirketlere karşı çiftçiden yana piyasada düzenleyici görev görmeli, üretimden pazarlamaya zincirin her halkasına FİSKOBİRLİK egemen olmalı.
FİSKOBİRLİK'in üretici haklarını savunamıyor
Yaşar, FİSKOBİRLİK'in 1950'den itibaren devlet destekleme alımlarında önemli rol oynadığına ve kooperatif yönetimlerinin genelde iş başına gelen hükümetlerin etkisi altında kaldığına dikkat çekiyor.
Ancak Yaşar'a göre "Tarım Satış Kooperatifleri Hakkında Kanun" la birlikte Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının istekleri doğrultusunda "yeniden yapılandırma" adı altında kooperatif şirketlere bölünerek tasfiye sürecinin ilk adımlarının atıldı.
Yaşar, "Artık FİSKOBİRLİK'in fındık üreticilerinin haklarını korumak için mücadele eden bir örgüt sıfatı kalmamıştır" diyor.
Kooperatif yönetimleri üreticiyi temsil etmiyor
Yaşar'a göre kooperatiflerin mevzuatları da üreticileri koruyup kollayan yönlendiren biçimde düzenlenmemiş. Örneğin; bir yıl kooperatife ürün vermeyen üreticilerin oy hakları ellerinden alınıyor.
"Bunlara çözüm bulmak yerine kooperatif yöneticileri büyük üreticiler teslim ettikleri ürünleri kendilerine oy verecek kişilere paylaştırarak teslim ettiriyorlar" diyen Yaşar her üreticinin bir oy hakkının olması ilkesinin, böylelikle delindiğini söylüyor.
"Kooperatif Yöneticiliği Bir Rant Kapısı Oldu"
Yaşar, kooperatif yönetimlerine sürekli kendilerini seçtirten kişilerin kooperatif yöneticiliğini bir meslek gibi algılayıp yöneticiliği bir rant kapısı görmelerinden rahatsız.
"Böylelikle sürekli bir gelir kaynağına sahip olan yöneticiler seçimleri kaybetmek istemiyor. Bu durum öylesine kanıksanmıştır ki birbirlerine ideolojik kökende ters düşen yönetim üyeleri ve delegeler bile bu noktada çok rahat anlaşabilmektedirler"
Olağanüstü kongreye bir gün kala
Yaşar "Kongrede fındık üreticilerini temsil edecek geniş tabana yayılan bir yönetim seçilmeli, mal varlıkların satışı dahil tüm kararlar genel kurulun yetkisine bırakılmalı aksine bu konuda yönetimlere yetki verilmemelidir" diyor.
Yaşar'ın diğer talepleri
* Depoların kiralanması, devir edilmesi yada satılması fikri tartışma konusu dahi olmamalı.Aksi halde FİSKOBİRLİK tabela örgütüne dönüşür. Fındık üreticileri bağımsızlıklarını ve özgürlüklerini kaybeder.
* Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti kooperatiflerin antidemokratik olan 3186 sayılı yasasını değiştirerek daha da kötü olan 4572 sayılı yasayı İMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve çokuluslu şirketlerin direktifleri ile meclisten geçirdiler. 4572 sayılı yasa çiftçilerin altın tepside şirketlere sunumundan başka bir şey değil. Böylelikle FİSKOBİRLİK işlevsiz bırakılarak Fındık A.Ş' lerin önü açılacaktır.yarın olağanüstü toplanacak genel kurul bu açıdan çok önemlidir. Bu kurulda kooperatifi antidemokratik yasalardan arındırmak için çalışmaları ortaya koyacak bir iradenin çıkarak, çözüm arayışlarında kararlar alması gerekir.
* Üretimden pazarlamaya zincirin her halkasına FİSKOBİRLİK egemen olmalı, bu zincirin en önemli halkalarından biri depolar. Bu nedenle depolarını kurulacak olan Fındık A.Ş.'ye asla devir etmemeli. (EZÖ/EÖ)