Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'e, Sırrı Süreyya Önder için Pazar günü İstanbul AKM'de gerçekleştirilen veda töreni çıkışında saldıran Selçuk Tengioğlu'nun emniyette verdiği ifade dava dosyasına girdi.
Tengioğlu ifadesinde, Taksim'de gezinirken tesadüfen AKM'deki törenden haberdar olduğunu söyledi. "Son dönemlerde Sırrı Süreyya Önder’in Terörsüz Türkiye için yapmış olduğu çalışmalardan ve çabalarından dolayı sempati duyduğu için orada bulunmak iste[diğini]", orada bulunduğu sırada Özgür Özel'in AKM'den çıktığını görünce "[onun] daha önceden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına, Savcılarına, Askerlerine, Polislerine tehditvari konuşmaları olduğundan o an bir duygusal yapı içerisinde de olduğu[n]dan bir anda kendi[n]i kaybederek Özgür ÖZEL’in yüzüne bir tokat vurdu[ğunu]" anlattı.
Tengioğlu, ifadesinin farklı bölümlerinde siyasetle ve siyasal partilerle ilgisi olmadığını söyledi. "Kendim uzun süre cezaevinde kaldığımdan dolayı ayrıca geçim derdinden olduğumdan dolayı herhangi bir yapıyla ya da illegal bir örgütle bağlantım yoktur. Ayrıca herhangi bir siyasi partiye, dernek gibi herhangi bir oluşuma da üye değilim." dedi.
Ancak saldırganın Özgür Özel'den genellikle iktidar yanlısı medya jargonuyla, İletişim Başkanlığı terminolojisiyle söz ettiği görüldü: "Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına, Savcılarına, Askerlerine, Polislerine tehditvari konuşmaları olduğundan o an bir duygusal yapı içerisinde de olduğumdan bir anda kendimi kaybederek Özgür Özel'in yüzüne bir tokat vurdum.", "Özel'e tokat vurmamdaki sebep içinde olduğum üzüntü hali ve Özgür ÖZEL’in sürekli tehdit dili kullanması, ülkemizi yabancı ülkelere şikayet etmesinden kaynaklanan tepkisel bir eylemdir." dedi.
Tengioğlu ifadesinde, AKM'de Önder için düzenlenen anma töreni içinse "Son dönemlerde Sırrı Süreyya Önder’in Terörsüz Türkiye için yapmış olduğu çalışmalardan ve çabalarından dolayı sempati duyduğum için orada bulunmak istedim." diyerek söz ettiği görüldü.
Oysa, olay yerindeki güvenlik kameraları ve TV haber kameralarından elde edilen çok sayıda görüntüden Tengioğlu'nun ifadesiyle çelişecek şekilde, Özgür Özel'in protokol çıkış kapısında görünmesinden önce uzun süre o bölgede dolaştığı, Özel göründükten sonra da saldırmak için uzun süre çevresinde dolandığı, uygun anı kolladığı ve ansızın öfkeye kapılan bir insan görüntüsü vermediği anlaşılıyor.
Tengioğlu sorgusu boyunca, sürekli irtibatta bulunduğu bir tek kişiden söz etmediği gibi, itinayla hiç kimseyle iletişimde bulunmayan, tamamen yalnız başına yaşayan bir profil çiziyor.
Tengioğlu'nun ifadesi, şaşırtıcı bir biçimde Türkiye siyasi tarihinde siyasi liderlere veya şahsiyetlere yönelik suikastler, yaralama ve darp olaylarında başrolü oynamış olanların ifadelerini andırıyor.
Siyasi suikastçı profili hemen hiç değişmiyor
1 Şubat 1979'da Abdi İpekçi'yi öldüren Mehhmet Ali Ağca; 29 Mayıs 1977'de Bülent Ecevit'e suikast girişimi sırasında hedefi şaşırarak Mehmet İsvan'ı vuran polis memuru İsmet Çetin; 18 Haziran 1988'de Ankara'da dönemin Başbakanı Turgut Özal'a suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ; 17 Haziran 2021'de İzmir'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Başkanlığı binasında, HDP gönüllüsü olarak görev yapan Deniz Poyraz'ı öldüren saldırgan Onur Gencer ve daha niceleri hep "tek başına" hareket ettiğini iddia eden ve suç ortaklarının ortaya çıkarılması emniyet birimlerince savsaklanan "yalnız kurt"lar tarafından hedef alınmışlardı. Tümünün ortak özelliği sağcı ve ultra milliyetçi olmaları, kendi kendilerini devletin güvenlik güçlerinin "yetersizliklerini" gidermeye görevlendirdirmiş olmalarıydı.
Nispeten hafif atlatılmış olmasına karşın CHP lideri Özel'e yönelik saldırıyı gerçekleştiren Tengioğlu'nun da "yalıtılmışlığı" ve inandırıcılıktan uzak "steril" yaşantısı, onu ilk bakışta bir "suç örgütü"yle ilişkilendirmeyi güçleştirse de, tarihsel olarak Türkiye siyasi tarihinin en karanlık saldırganlarıyla aynı profil kategorisine yerleştiriyor.
Tengioğlu'nun ifadesinde Özel'e saldırı ayrıntıları
"04/05/2025 günü saat: 08.30 sıralarında kalmış olduğum aparttaki odamda uyandım. Duşumu aldıktan sonra Taksim meydana doğru yürümeye başladım, Taksime giderken saat:10.00 sıralarında daha önce çamaşırhanesinde çalıştığım Urfalı Apo isimli şahsın şuan ismini hatırlamadığım otelinde kahvaltı yaptım. Taksime hem vakit geçirmek hem de iş aramak maksadıyla yürürken Taksim meydan civarında kalabalık bir insan topluluğu gördüm. Orada bulunan birine kalabalığın nedenini sorduğumda Sırrı Süreyya Önder’in cenazesinin Atatürk Kültür Merkezine getirileceğini, kalabalığın bu sebeple olduğunu öğrendim. Son dönemlerde Sırrı Süreyya Önder’in Terörsüz Türkiye için yapmış olduğu çalışmalardan ve çabalarından dolayı sempati duyduğum için orada bulunmak istedim. Bundan dolayı Atatürk Kültür Merkezine doğru yürüdüm. Atatürk Kültür Merkezi önündeki alana geldim. Burada Sırrı Süreyya Önder’in yakaya takılmak üzere küçük fotoğrafları vardı. Toplu iğneyle bana da uzattılar. Ben de aldım yakama taktım. Orada duygusal bir durum vardı, insanlar acılı ve kederliydiler. Barış ortamı vardı, ben de bundan dolayı duygusal olarak kalma gereği hissettim. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum alana doğru yürüdüğümde Atatürk Kültür Merkezi içerisinden kalabalık bir grubun bana doğru geldiğini gördüm. Kalabalık grubun önünde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür ÖZEL’i gördüm. Özgür ÖZEL’in daha önceden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına, Savcılarına, Askerlerine, Polislerine tehditvari konuşmaları olduğundan o an bir duygusal yapı içerisinde de olduğumdan bir anda kendimi kaybederek Özgür ÖZEL’in yüzüne bir tokat vurdum. Özgür ÖZEL’e tokat vurmamdaki sebep içinde olduğum üzüntü hali ve Özgür ÖZEL’in sürekli tehdit dili kullanması, ülkemizi yabancı ülkelere şikayet etmesinden kaynaklanan tepkisel bir eylemdir. Bu sırada orada bulunan görevliler tarafından bana müdahale edildi ve yakalandım. Sonrasında da işlemler için Büronuza getirildim.
SORULDU : CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL’e darp eyleminde bulunduğunuz olayı daha önceden planladınız mı?
CEVABEN : Hayır ben bu eylemi planlamadım. Anlık gelişen bir olaydır. Ben Sırrı Süreyya ÖNDER’in cenazesinin orada olduğunu öğrendiğim için Atatürk Kültür Merkezi önüne gittim. Özgür ÖZEL’in orada olduğundan herhangi bir haberim yoktu. Tamamıyla ani refleksle gelişen bir olaydır.
SORULDU : Sizin herhangi bir örgüt, ya da illegal bir yapıya üyeliğiniz, bağlantınız ya da sempatiniz var mıdır?
CEVABEN : Kendim uzun süre cezaevinde kaldığımdan dolayı ayrıca geçim derdinden olduğumdan dolayı herhangi bir yapıyla ya da illegal bir örgütle bağlantım yoktur. Ayrıca herhangi bir siyasi partiye, dernek gibi herhangi bir oluşuma da üye değilim.
SORULDU : CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL’e darp eyleminde bulunduğunuz olayı gerçekleştirmeniz için size talimat veren kişi ya da kişiler oldu mu?
CEVABEN : Hayır kimse bana bir talimat vermedi. İfademde beyan ettiğim gibi olay anlık gelişen refleks sonucu meydana gelmiştir.
SORULDU : CHP Genel Başkanı Özgür ÖZEL’e darp eyleminde bulunduğunuz olayı gerçekleştirmeniz için size para veren biri ya da birileri oldu mu?
CEVABEN : Hayır kimse bana para vermedi. Olay kendi başıma yaptığım bir olaydır. Ne kimseden para aldım. Ne de talimat aldım. Devletten aldığım yaşlılık aylığımı Ziraat Bankasından almaktayım. Bunun dışında cezaevinden çıktıktan sonra peyderpey tasarruf amaçlı biriktirdiğim Yapı Kredi Bankasında yaklaşık 380.000 TL civarında param bulunmaktadır. Bu para vadeli olarak durmaktadır. İstenildiğinde araştırma yapılabilir.
SORULDU : Herhangi bir sağlık sorununuz var mıdır? Herhangi bir psikolojik destek aldınız mı? Bu konuda tedavi gördünüz mü? İlaç kullandınız mı? Var ise bu duruma ilişkin ibraz edeceğiniz rapor var mıdır?
CEVABEN : Benim Allah’a şükür herhangi bir sağlık sorunum yoktur, psikolojik destek almadım ve tedavi görmedim, ilaçta kullanmadım. Herhangi bir raporum da yoktur.
SORULDU : Herhangi bir alkol ya da uyuşturucu madde kullanımınız var mıdır? Bağımlılığınız var mıdır?
CEVABEN : Ben alkol ve uyuşturucu madde kullanmam. Herhangi bir bağımlılığım da yoktur. Sporu seven bir insanım. Sabahları zaman bulduğumda spor yapmayı severim.
SORULDU : Herhangi bir sosyal medya hesabınız var mıdır?
CEVABEN : Benim herhangi bir sosyal medya hesabım yoktur. Zaten kullanmayı da bilmem. Sadece WhatsApp uygulaması yüklüdür. Bu uygulamada da memleketimden gelen fotoğraflara bakarım. Zaten cep telefonum sizdedir. Cep telefonumda da gerekli incelemelerin yapılarak anlattığım durumun tespit edilmesini isterim.
SORULDU : 04/05/2025 günü kullanmış olduğunuz hat üzerinden gerekse de internet üzerinden bir görüşme yaptınız mı?
CEVABEN : Hayır ben herhangi bir görüşme yapmadım. Hatta uzun zamandır, telefonla kimseyle görüşmedim. En son yeğenim Hatay ili İskenderun ilçesi Belen semtinde yaşanan Oğuz isimli yeğenimle görüştüm. Kayıtlar incelenirse ortaya çıkacaktır.
SORULDU : Sürekli görüşme yaptınız, sık irtibatınız olan biri var mıdır?
CEVABEN : Hayır sürekli ve sık olarak görüştüğüm kimse yoktur. SORULDU : Alınan ifadenize eklemek istediğiniz bir husus var mıdır?
CEVABEN : Son olarak üstüne basarak söylüyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür ÖZEL’in Sayın Cumhurbaşkanımıza “sana dünyayı dar ederim” demesinden rahatsız olmuştum, gençleri birbirine düşürmesinden rahatsız olmuştum, savcılarımızı, polislerimizi tehdit etmesinden rahatsız olduğum için kendisini bir anda görünce bu eylemi gerçekleştirdim. Olayı anlık duygusal bir durum içerisinde olamam sebebiyle gerçekleştirdim. Planlı bir eylem değildir. Ani gelişen bir olaydır. Ben Vatanını Milletimi seven bir insanım. Bu aşamada söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. Dedi.
MÜDAFİDEN SORULDU : Müvekkilimin ifadesi usulüne uygun alınmıştır. İtiraz ettiğimiz herhangi bir husus yoktur. Kendisinin salıverilmesini talep ediyoruz. Dedi.
(AEK)