Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen, maden cinayeti gerçekleştiği sırada görev başında olan 28 kamu görevlisinin yargılandığı davada sanıklardan 16'sına 5’er ay, 2'sine ise 6 ay 7 gün hapis cezası verildi. 10 sanık da beraat etti.
"Cezalar, görevi kötüye kullanmadan değil, taksirle öldürme ve yaralamadan verilmeliydi"
Savcılığın karar yönündeki mütalaasını reddeden işçi ailelerinin avukatları, cezalandırılmanın görevi kötüye kullanma suçundan değil taksirle öldürme ve yaralamadan uygulanması gerektiğini söyledi.
Avukatlar, sanıkların mahkeme karşısına çıkarılmayarak, duruşmaya internetten SEGBİS ile bağlanmasını eleştirdiler. Avukatlar, yargılamanın yüz yüze yapılması ve mahkemenin "görevsizlik kararı" vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine sevk etmesi gerektiğini yinelediler.
Sanık kamu görevlilerinin avukatları, zaman aşımı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın düşürülmesi doğrultusunda karar verilmesini istediler.
Madenci aileleri ve avukatları, ocakta denetim yaptığı için yargılanan sanıklardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi ve Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel'in savunmasına tepki gösterdi.
Savunmaların ardından hakim, aralarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi ve Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel'in de bulunduğu 10 sanığın beraatine , 18 sanığın ise görevi kötüye kullanma suçundan 5 ay ila 6 ay 7 gün arasında hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti.
Kararın ardından avukatlar ve aileler açıklama yaptı.
Avukat Gündüz: "Yargı resmen 'ne şiş yansın ne kebap' dedi"
Taleplerinin sanıkların "taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olma" suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması olduğunu belirten Avukat Murat Kemal Gündüz, mahkemenin görevsizlik taleplerini karara bağlamayı sürekli ertelediğini dile getirdi.
Gündüz, "Yargı resmen 'ne şiş yansın ne kebap' dedi. Sivil sanıkları da kurtardı." dedi. "Bu, hiçbir şekilde adalet sağlamayan bir karar. Adalet sağlanamadı. 2026 13 Mayıs'ında on iki yıllık zaman aşımı süresi dolmak üzere. Buradan verilecek kararı istinaf edeceğiz. Biz elimizden geleni yapacağız. Bütün hukuksal yolları deneyeceğiz. Bunun peşini bırakmayacağız."
Avukat Ünder: "Tekme atanlar yargılanmalıydı"
Bağımsız Maden İş Sendikası'nın avukatı Mürsel Ünder, "Aslında dönemin başbakanı, dönemin enerji bakanı, dönemin çalışma bakanı ve madenciye tekme atan bürokratları da dahil olmak üzere birçok siyasetçi ve bürokratın yargılanması gereken dosyadayız." dedi.
"28 sanıktan bugün bir kişi bile mahkeme huzurunda yoktu. Denetim yapması gereken kamu görevlilerine verilen ceza toplamda beş ay. Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu,
Duruşma çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP vekili Bakırlıoğlu, "Bilirkişi raporlarında Çalışma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve TKİ'nin asli kusurlu olduğu"nu hatırlattı.
"Çok ciddi bir cezasızlı[ğın] söz konusu olduğunu" ifade eden Bakırlıoğlu "301 madencinin katledildiği Soma davasından suçlular, katiller, sorumluluk sahibi olanlar hak ettikleri cezaları almış olsalardı, Amasra'da 44 madencinin hayatına son veren o kaza olmayacaktı, İliç'teki maden faciası meydana gelmeyecekti[...] İçeride bir tiyatro oynandı." dedi.
Ölen madencinin annesi: "Adalet kendine ağlasın"
Maden cinayetinde ölen işçilerden Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, 11 yıldır yaşadıkları acının tarif edilemez olduğunu belirterek, kamu görevlilerinin zamanında yargılanmamasına tepki gösterdi. Çolak, "Hukuksuzluk yerle bir olmuş, adalet kendine ağlasın" ifadesini kullandı.
Erdoğan Köse'nin eşi Gülfidan Köse de eşinin değerinin 5-6 ay gibi cezalarla ölçülemeyeceğini, siyasi güçlerin yargıyı yönettiğini ve adaletin vicdanla değil emirle tesis edildiğini düşündüğünü dile getirdi. "Yazıklar olsun" diyerek tepkisini dile getiren Köse, adalet arayışlarının sonuna kadar süreceğini vurguladı.
(AEK)