Türkiye Barış Meclisi, Silopi'de askeriyenin
denetimindeki BOTAŞ tesislerinde kayıpların bulunması için yapılacak kazının
ertelenmesini kaygı verici buluyor. Barış Meclisi, faili meçhullerin faillerinin
ortaya çıkarılmasının takipçisi olacağını vurguladı.
Dilsiz, bianet'e, Şırnak Barosu avukatlarının,
kazı günü 5 Mart'tan bir gün önce, bir yüzbaşının adliyeye gelerek savcıyla bir
saatten uzun bir süre görüştüğünü gördükleri bilgisini verdi. Dilsiz
"Karakolun içindeki noktaların temizlenmiş olması büyük ihtimal" diye
konuştu.
Barış Meclisi üyesi Prof. Dr. Büşra Ersanlı da
"Adalet ampul değil; adalet insanları acısı, sevinci, bayramı, taziyesiyle
onurlu yaşatmak. Toplumla adaleti yan yana getirmek, bu haksız işleri
soruşturmak hepimizin görevi" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi (AYM), sokaktaki hayvanlarla ilgili yasal düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a ilişkin iptal ve yürürlüğünün durdurulması istemini, bugün Genel Kurul toplantısında esastan görüşecek.
Yaşatacağız Platformu, karar çıkana dek tüm gün AYM önünde olacağını duyurduğu bir basın açıklaması düzenledi.
Açıklama esnasında sık sık “Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz”, “AYM yasayı hemen iptal et”, “Barınaklarınız kan kokuyor” sloganları atıldı.
Yaşatacağız Platformu'ndan AYM'ye: Katliam yasasını iptal et hayvanları yaşat
“Onları hiçbir koşulda yalnız bırakmayacağız”
“Dostlarımıza bir söz verdik; onları hiçbir koşulda yalnız bırakmayacağız,” denilen açıklama özetle şöyle:
“Hayvan katliamı yasası yürürlüğe girdikten tam 266 gün yani neredeyse 10 ay sonra bugün nihayet Anayasa Mahkemesi bu yasanın iptali talebini görüşecek. Bizler bugün burada, hayvanlar katledilmesin ve tecrit edilmesin diye 10 aydır sokaklarda verdiğimiz onurlu mücadeleye yakışır bir karar beklentisi içerisindeyiz. Ancak bugün sokakta yaşayan hayvan dostlarımızın hakları için asla bir son değil; Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak karar ne olursa olsun bugün bir dönüm noktası olacak.
“Her hâlükârda mücadelemiz çoğalarak büyüyecek, direncimiz katlanacak. Dostlarımıza bir söz verdik; onları hiçbir koşulda yalnız bırakmayacağız. Yasama çoğunluğu önümüze yasa diye bir ölüm fermanı koydu. Halkın yüzde 85'i istememesine rağmen bu yasayı uygulatmak için türlü kara propagandalara başvuruldu. Linç kültürünün bir uzantısı olarak köpekler, kediler hedef gösterildi, düşmanlaştırıldı.
“Meşruluğu bulunmayan yasa”
“Ya çocuklar ya köpekler gibi bir ikilik üzerinden toplum kutuplaştırılmaya çalışıldı. Oysaki gerçekler ortada: 20 yıl önce kendi çıkardığı Hayvanları Koruma Kanunu'nun öngördüğü kısırlaştır-aşıla-yerinde yaşat modelini belediyeleriyle uygulamayan AKP, sorumsuzluğunun hesabını bugün hayvan sayısı arttı diyerek hayvanlara ödetmeye çalışıyor.
“Bugün, henüz Meclis'teyken yasaya hayır diyen toplumun yüzde 85'inin yani 10 milyonların gözü kulağı Anayasa Mahkemesi’nin hayvanlar için vereceği kararda. Biz hayvanlar için kimseden merhamet dilenmiyoruz. İlk günden beri olduğu gibi hayvanların yaşam hakkını ve özgürlüğünü savunuyoruz.
“Sokakta yaşayan hayvanların yeri sokaklardır. Bugün hayvan dostlarımız için nöbetteyiz. Halktan kaçırılırcasına bir el kaldır indir oyunuyla Meclis'ten geçirilen, kapalı kapılar ardında olduya bittiye getirilen ama halkın desteğini alamayan, meşruluğu bulunmayan bu yasanın iptalini dört gözle bekliyoruz.” (TY)
