“Biber gazı kullanımının tamamen yasaklanması gerekiyor”

Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 51 kişinin, dün (23 Mart) tutuklanmasına neden olan operasyonlardan sonra yurttaşlar, Türkiye’nin pek çok kentinde sokağa çıktı.
Polis, bazı noktalarda protestoculara sert müdahalelerde bulundu; plastik mermi, biber gazı ve tazyikli su kullandı.

Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanma kararı yüzüne okundu
“Kamu sağlığına yönelik ciddi bir tehdit”
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İnan Mutlu, biber gazının olası yan etkilerini bianet’e anlattı. Mutlu, sözlerine biber gazının ciddi sağlık sorunlarına yol açan kimyasal bir silah olduğunu söyleyerek başladı.
Solunum yollarında tahrişe, akciğer ödemine ve astım veya KOAH gibi kronik hastalıkları olan kişilerde biber gazı maruziyetinin hayati risklere neden olabileceğini söyleyen Mutlu, “Ayrıca gözlerde kalıcı hasar, cilt yanıkları ve mide-bağırsak sisteminde ciddi reaksiyonlar oluşturabilir,” diye konuştu.
Biber gazını kalp sağlığı açısında da değerlendiren Mutlu, “Kalp sağlığı açısından da sempatik sinir sistemini aşırı uyararak kalp hızını artırır, tansiyonu yükseltir ve damarları daraltabilir,” dedi.
Mutlu, bu etkilerin özellikle koroner arter hastalığı olan kişilerde kalp krizini tetikleyebileceğini, ritim bozukluklarına ve ani kardiyak ölüme yol açabileceğini söyledi.
“Toplumsal olaylarda kullanılan biber gazı, yalnızca bireysel sağlık sorunlarına değil kamu sağlığına yönelik geniş çaplı bir tehdit oluşturmaktadır,” diyen Mutlu, sözlerini “Bu nedenle biber gazı kullanımının tamamen yasaklanması gerekmektedir,” diyerek sonlandırdı.

Biber gazından nasıl korunulur?
TTB, Metin Lokumcu’yu hatırlattı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de biber gazı kullanımına dair yaptığı “Biber Gazı Kimyasal Silahtır! Kullanımı Derhal Yasaklanmalıdır!” başlıklı açıklamasında “Anayasal bir hak olan toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan yurttaşlara yönelik olarak uygulanan şiddet ve kimyasal gazların kullanılması kabul edilemez,” dedi.
1996 yılında 90 ülkenin biber gazının yasaklanması için Birleşmiş Milletler’de (BM) imza verdiğinin aktarıldığı açıklamada “1997’de Türkiye’nin imzaladığı ‘Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’na göre; bu tür ajanların, kapalı yerlerde kullanılması, yakın mesafeden kullanılması veya bir topluluğa çok yoğun olarak kullanılması halinde bu ajanların kimyasal silah olacağı bildirilmektedir. Türkiye’de yaşanan son olayların görüntüleri ve bizzat tanık olduğumuz olaylar ‘biber gazı’nın gösteri kontrol ajanı olarak değil kimyasal silah olarak kullanıldığını göstermektedir,” ifadelerine yer verildi.
Biber gazının ölümcül etkilerine değinilen açıklamada biber gazı maruziyeti sonucu yaşamını yitiren Metin Lokumcu, Musa Dağ, Çayan Birben, Mevlüt Altun, Hacı Zengin ve Kazım Şeker hatırlatıldı.
Açıklama, “Gerek toplum gerekse birey sağlığı açısından çok kötü sonuçlar doğurabileceğini bilimsel kanıtlarla da öngördüğümüz göz yaşartıcı gazlar kimyasal silah olarak değerlendirilmeli ve kullanımları derhal yasaklanmalıdır,” talebiyle son buldu. (YAH/TY)
