Avrupa’daki Kürt gençleri vicdani ret açıklıyor: Vicdanımızı öldürtmeyeceğiz

Türkiye'de giderek otoriterleşen yönetim, baskıcı politikalar ve militarist uygulamalar nedeniyle yaşam alanları daralan genç Kürtler, ailelerini ve yaşamlarını geride bırakarak Avrupa’ya sürgüne zorlanıyor.
Avrupa’da göçmen karşıtlığının ve sağ popülizmin yükseldiği bir dönemde var olma mücadelesi veren bu gençlerden bazıları, Türkiye’deki zorunlu askerlik uygulamasına karşı çıkarak vicdani retlerini kamuoyuna ilan ediyor.
Zorunlu askerlik değil, zorunlu sürgün
Protestolarda gözaltına alınan, soruşturma ve tutuklamalarla yaşam alanları daraltılan pek çok Kürt genci, Türkiye’yi terk ederek Avrupa ülkelerinde yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ancak bu ülkelerde de artan göçmen karşıtlığı nedeniyle sosyal ve ekonomik olarak yeni zorluklarla karşılaşıyorlar. Tüm bu koşullara rağmen, barışçıl bir duruşla militarizme karşı çıkan dört genç, vicdani retlerini duyurdu.
Diyar Kılınç: Militarizme değil, barışa hizmet edeceğim
2001 Muş doğumlu Fransa'da Diyar Kılınç, 2020’den bu yana asker kaçağı olduğunu belirtti ve şu ifadelerle vicdani ret kararını duyurdu:
“Savaşların yalnızca yaşamları değil, halkların özgürlük ve onurunu da yok ettiğini biliyorum. Ben, Kürt halkına karşı sürdürülen bu politikalara ortak olmak istemiyorum. Vicdanımın sesiyle militarizmi reddediyorum. Bu bir kişisel karar değil, barış ve insan haklarının savunusudur.”
Yusuf Oğurlu: Askerlik vicdanımla çelişiyor
1994 Bitlis doğumlu Belçika'da yaşayan Yusuf Oğurlu ise mektubunda, vicdani ret hakkını Türkiye Anayasası ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri çerçevesinde kullanmak istediğini ifade etti:
“Askerlik hizmeti, benim vicdani inanç ve değerlerimle çelişmektedir. Kürt kimliğim ve yaşadığım ayrımcılık nedeniyle bu sistemin parçası olmayı reddediyorum.”
Osman Sarıtağ: İnsan öldürmeyi meşrulaştıran sisteme hayır
29 yaşında üniversite mezunu bir Kürt genci olan Osman Sarıtağ, vicdani ret kararını şu sözlerle açıkladı:
“Askerlik, silahı ve öldürmeyi merkezine alır. Kimsenin emriyle bir başkasının canına kastetmeyeceğim. Vicdanımın sesine kulak vererek bu militarist düzene karşı duruyorum.”
Yusuf Özrek: Devletin militarizmine ortak olmayacağım
Son olarak yine Fransa'da yaşayan Yusuf Özrek, askerliği yalnızca bireysel bir karar değil, aynı zamanda politik bir duruş olarak reddettiğini ifade etti:
“Militarizm, halklar arası barışı zedeleyen bir sistemdir. Ben bir Kürt olarak, halkıma yönelmiş baskıcı politikaların parçası olamam. Şiddetsiz, adil ve eşit bir dünya için mücadelemi sivil alanlarda sürdüreceğim.”

AİHM'den vicdani ret kararı: Emsal olabilir
Vicdani ret Türkiye’de tanınmıyor
Türkiye'de zorunlu askerlik yasal bir yükümlülük olarak sürdürülüyor ve vicdani ret hakkı anayasal güvence altında değil. Vicdani retçiler genellikle "askerliğe itaatsizlik" gerekçesiyle çeşitli cezalara ve hak kayıplarına maruz kalıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına rağmen, Türkiye'de bu hak hâlâ tanınmış değil.

İsrailli vicdani retçi Itamar Greenberg’den uluslararası topluma çağrı

Vicdani retçi Şendoğan Yazıcı’ya hapis cezası
(EMK)