ABD'de gerçekleştirilen yeni bir araştırmanın sonuçlarına göre ülkenin bütün büyük kentleri batıyor.
Birleşik Krallık'ta yayımlanan bilimsel araştırma dergisi Nature Cities'de çıkan "ABD metropollerinde arazi alçalması riski" başlıklı araştırmanın yazarları, bilimsel tanımıyla "arazi alçalması" olarak bilinen batmanın en yaygın nedeninin "süre gitmekte olan geniş çaplı yeraltı suyu çıkarımı" olduğunda birleşiyor. Ancak kimi yerlerde başka etmenler de bu sonuca katkıda bulunuyor. Batmakta olan kentler arasında yalnızca küresel ısınma dolayısıyla deniz düzeyinin yükselmesinin kaygı verdiği kıyı kentleri değil, iç kesimlerdeki yer alan birçok kent de yer alıyor.
Araştırmacıların inceledikleri her kentte kentsel alanın en az yüzde 20'si ve 28 kentin 25'inin de en az yüzde 65'i batıyor.
Araştırmanın baş yazarı Lamont-Doherty Yer Gözlemevi'nden Leonard Ohenhen, "Benzersiz bir çalışma" olarak nitelediği araştırmayla ilgili olarak ABD gazetesi USA Today'a verdiği demeçte, "[Bunun] ABD'nin en kalabalık 28 kentindeki arazi alçalmasının yüksek çözünürlüklü, uydu tabanlı ilk ölçümü olduğunu ve bu kentlerin birçoğu için ilk kez bu kadar ayrıntılı içgörülere sahip [olunduğunu]" söyledi.
Bilim insanı çalışmanın "kentsel planlama, altyapı adaptasyonu ve tehlikeye hazırlıklı olma kapsamında kritik bilgiler sunduğunu" da sözlerine ekledi.
En hızlı batan kent Houston
Ülkenin en hızlı batan kenti, alanının yüzde 40'ından çoğunun yılda 5 milimetreden fazla alçaldığı ve yüzde 12'sinin bunda iki kat daha hızlı battığı Houston.
Çalışmaya göre, bazı yerel noktalardaki alçalma yılda 5 santimetreye kadar varıyor.
Teksas eyaletinin diğer iki kenti Fort Worth ve Dallas da Houstan'dan geri kalmıyor.
"Görünmez tehdit"
Ohenhen, uzun süreler boyunca fark edilmeyebilmesi dolayısıyla çökmenin genellikle "görünmez tehdit" olarak adlandırıldığını söyledi. "[Bu çalışmayla] onun görünmezliğini azaltıyoruz." dedi.
Yerbilimci Ohenhen, arazinin pek az da olsa alçalması halinde binaların, yolların, köprülerin ve barajların yapısal bütünlüklerinin derinden etkilenmesinin mümkün olduğunu söyledi.
USA Today'a verdiği demeçte "(genellikle göz ardı edilen) çökmenin uzun zaman fark edilmeden kalabilen belirtileri arasında duvarlarda, temellerde veya pencere ve kapıların çevresindeki çatlaklar, zeminlerde meydana gelen engebe ve ya eğimler, düzgün kapanmamaya başlayan kapı ve pencereler, eğrilmiş yollar veya çarpılmış kaldırımlar, kaykılmış çitler veya elektrik direkleri"ni saydı.
Yeraltı suyu çekimi çökmeye nasıl neden oluyor?
Lamont-Doherty'nin araştırmasına göre, arazi alçalması genellikle, ince taneli tortulardan oluşan akiferlerden su çekildiğinde gerçekleşiyor; akiferden çekilen su yenilenmezse daha önce suyun işgal ettiği boşalmış gözenekler sonunda çökebiliyor ve dipte sıkışmaya, yüzeyde çökmeye yol açabiliyor.
İnceleme, Teksas'ta sorunun yeraltından petrol ve gaz pompalanmasıyla daha da kötüleştiğini söylüyor.
Bazı kentler, alçalma yerine yükselme eğilimi gösteriyor
Aaştırmada sunulan haritaya göre, üç ABD kentinde (San Jose, Kaliforniya; Memphis, Tennessee; ve Jacksonville, Florida) "yükselme" gösteriliyor. Açıklamada "Tespit ettiğimiz yükselme, kent genelinde bir ortalama ve bu kentlerde çok az, yılda 0,1 ila 0,3 milimetre yükselme görünüyor ki, bu neredeyse ihmal edilebilir [bir rakam]" deniyor. "[Yani] Yılda sıfır milimetre [olduğunu], ortalama olarak sabit kaldığını söyleyebiliriz. Bu, tüm kentin tekdüze yükseldiği anlamına gelmiyor."
Bulgular, batan kentler için ne ima ediyor?
Ohenhen demecinde "Birçok küçük değişiklik zamanla birikecek, kentsel sistemlerdeki zayıf noktaları büyütecek ve sel risklerini artıracak," dedi. "Bu çökme, güvenlik sınırlarını aşan altyapı gerilimlerine yol açabilir," diye ekledi.
Araştırmacılar, bazı bölgelerdeki iklim kaynaklı kuraklıklarla bir arada süren nüfus artışı ve artan su kullanımının gelecekte çökmeyi daha da kötüleştireceğini söylüyor.
Ohenhen, "Sadece bir sorun olduğunu söylemek yerine, [soruna] yanıt vermek, ele almak, hafifletmek ve uyum sağlayarak çözümlere geçmek gerek[tiğini]" söyledi.
Türkiye'de durum
Bu tür arazi alçalması (subsidence) sorunları, Türkiye'de de hem doğal hem insan kaynaklı nedenlerle bazı bölgelerde ciddi boyutlarda. Bunlar arasında aşağıdaki kent ve bölgeler sayılabilir:
🔴 1. Konya Ovası ve Konya Kent Merkezi
Nedeni: Aşırı yeraltı suyu çekimi, tarımsal sulama, kuraklık.
Etkiler: Geniş alanlarda yüzey çökmesi; köy yollarında ve altyapıda çatlaklar. Zaman zaman ani obruk oluşumları (karstik yapı da etkili).
Durum: Türkiye’nin en ciddi “subsidence” örneğidir.
🟠 2. Ankara (Polatlı, Sincan, Mamak vb.)
Nedeni: Yeraltı suyu çekimi ve gevşek alüvyon zeminler.
Etkiler: Yapıların temelinde oturma, çatlamalar; altyapı deformasyonu.
Durum: Özellikle yeni yapılaşma bölgelerinde gözlemleniyor.
🟠 3. Aksaray ve Karaman çevresi
🟡 4. İstanbul (Avrupa Yakası - Esenyurt, Küçükçekmece, Büyükçekmece)
Nedeni: Yeraltı suyu seviyesi düşüşü + yapı yoğunluğu.
Etkiler: Temel oturmaları, yol deformasyonları; özellikle deprem riskine karşı altyapı zayıflıkları.
🟡 5. İzmir (Bayraklı, Bornova Ovası)
🟢 6. Zonguldak, Soma, Tunçbilek, Amasya gibi maden bölgeleri
🟢 7. Bursa (Ova bölgeleri, Nilüfer çayı çevresi)
Nedeni: Alüvyon zeminler, yapı yoğunluğu, kentsel genişleme.
Etkiler: Zemin oturmaları, altyapı hasarı riski.
Türkiye'de arazi alçalmasına küresel ısınmanın katıda bulunduğu bölgeler
Küresel ısınma da, Türkiye'de arazi alçalması (subsidence) ve altyapı riski oluşturan süreçleri dolaylı ama etkili bir biçimde artıriyor. Özellikle kuraklık, azalan yağışlar, yeraltı suyu rezervlerinin tükenmesi, toprak yapısının zayıflaması gibi etkenler alçalma vakalarını hızlandırıyor veya derinleştiriyor.
Küresel ısınmanın etkilerinin belirgin biçimde gözlendiği bazı örnekler ve bölgeler arasında aşağıdakiler sayılabilir:
🔴 1. Konya Havzası ve İç Anadolu’nun tamamı
Etkisi: Türkiye’nin en ciddi kuraklık ve yeraltı suyu kaybı yaşayan bölgesi.
İklim etkisi: Azalan yağış + artan buharlaşma → çiftçilerin daha çok yeraltı suyuna yüklenmesi.
Sonuç: Her yıl onlarca obruk oluşuyor, köy yolları ve tarım alanları zarar görüyor.
Küresel ısınma etkisi: Kuraklık döngüsü daha sıklaştı ve yeraltı suyu seviyesi 30–50 metre düştü.
🟠 2. Gediz ve Küçük Menderes Havzaları (İzmir – Manisa – Aydın)
Etkisi: Tarımsal faaliyetler için yoğun su tüketimi.
İklim etkisi: Kış yağışlarının azalması, yaz sıcaklıklarının artması → yeraltı suyu tükenmesi.
Sonuç: Zemin oturması ve çökme vakaları artıyor.
Örnek: Tire, Ödemiş ve Salihli'de zemin deformasyonu kaynaklı altyapı sorunları bildirilmiştir.
🟡 3. Amik Ovası (Hatay), Harran Ovası (Urfa)
Etkisi: Türkiye’nin en sıcak ve kuraklaşan bölgeleri.
İklim etkisi: Yüksek sıcaklıklar nedeniyle yüzey sularının azalması, yeraltı suyuna yöneliş.
Sonuç: Toprakta çatlamalar, yer yer zemin oturmaları; baraj rezervuarlarının da sürdürülebilirliği azalıyor.
🟢 4. İstanbul’un batısı (Silivri, Çatalca, Büyükçekmece)
Etkisi: Aşırı yapılaşma + kuraklık sonucu yeraltı suyu azalıyor.
İklim etkisi: Azalan kar yağışları ve uzun yaz kuraklıkları yeraltı beslenmesini engelliyor.
Sonuç: Yüzeysel zemin stabilitesi zayıflıyor, altyapı için risk büyüyor.
(AEK)